21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3579 Karar No: 2017/6129 Karar Tarihi: 12.09.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3579 Esas 2017/6129 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/3579 E. , 2017/6129 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermir. Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatı ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, iş kazasına uğrayan davacı sigortalı ile eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, Davalı ....hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile Davacı sigortalı lehine 21.354,33 TL maddi, 7.500 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalıdan tahsiline, davacı eş ve çocukların maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine, Davalı ... ile Davalı ......hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 09.10.2010 tarihinde gerçekleşen iş kazasında davacı işçinin iş makinesine sağ elini kaptırması neticesinde %7,3 oranında malul olduğu, davacı işçinin % 30, davalı ... İnşaat .... San. ve .... ’nin ise % 70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre .... hakkında verilen red kararı yerindedir. Uyuşmazlık 09.10.2010 tarihli zararlandırıcı olaydan dolayı hakkında davanın reddine karar verilen davalı ... Karo ...’ nin davacıya karşı sorumluğunun doğup doğmadığı noktasında toplanmaktadır. Çalışma hayatında işçinin asıl işverenin dışında başka işverenlere de hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında olmakla beraber esasında birbiri ile bağlantısı olan işverenlerin işlerini gördükleri de bir hakikattir. Bu gibi durumlar için Dairemizin önceki içtihatlarında da değinildiği üzere "şirketler arasında organik bağ" dan söz etmek gerekir. Somut olaya gelinecek olursa, ticaret sicili kayıtlarına ve işe giriş bildirgelerine göre davalı ... İnşaat .... San. ve .... ile davalı ... Karo ... İnşaat Nak .... San ve ... arasında ortak yapısı dikkate alındığında organik bağ bulunduğu, bu kapsamda davalı şirketlerin her ikisinin de hüküm altına alınan tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlulukları yoluna gidilmesi gerektiği gözden kaçırılarak; yazılı şekilde davalı ... Karo ... İnşaat Nak .... San ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılaca iş hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlarından davalı ... İnşaat .... San. ve .... ile beraber davalı ... Karo ... İnşaat Nak .... San ve ... ’ni de müşterek, müteselsil sorumlu tutarak bir karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 12.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.