23. Hukuk Dairesi 2016/7070 E. , 2016/4654 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece 23.05.2016 tarihli Ek Kararla süresinde yapılmayan temyiz isteminin reddine karar verilmiş olup, ek kararın süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
1) Davalı ..."nin 23.05.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine uyarınca tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Anılan maddeye göre, gerçek kişilere yapılacak tebligat, davacı tarafından bildirilen ve bilinen adrese çıkarılacak, tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre çıkarılacaktır.
7201 sayılı Yasa"nın 21. maddesine göre ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacaktır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki ... adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
TK"nın 35/2. maddesi ise “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükümlerini içermektedir. Anılan yasa hükümlerine göre, adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilebilen taraflara Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasında yasal olanak bulunmamaktadır.
Somut olayda gerekçeli karar, davalı ..."ye, davacı tarafından bildirilen adresi olan "..."" adresine tebliğe çıkarılarak, tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmış ise de, daha önce bu adrese usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmamaktadır.
Gerekçeli kararın adı geçen davalıya tebliği yukarıda yer verilen hükümlere uygun olmadığından davalı ..."nin 08.06.2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekir.
.../...
S.2
Bu nedenlerle davalı ..."nin 23.05.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, 21.04.2016 tarihli gerekçeli karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2) Davalı ..."nin 21.04.2016 tarihli asıl karara yönelik temyiz itirazları yönünden;
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ..."nin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b) HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı gerekçesiyle, davanın, HMK"nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin görevsizliği nedeniyle, dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."nin 23.05.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."nin temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının paragrafının çıkarılarak yerine "Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, asıl karar yönelik alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, ek karara yönelik peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.