15. Ceza Dairesi 2019/5481 E. , 2020/12934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK’nın 223/2-a-e maddeleri uyarınca ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın... isimli firma yetkilisi olduğu, müşteki ..."ın... isimli iş yerine geldiğinde unuttuğu çanta içerisinde bulunan boş çek yapraklarından ikisini alarak, Türkiye Finans Katılım Bankasına ait, 4470213 numaralı çeki, 24.500TL bedelli, 24/01/2009 keşide tarihli, 4470212 numaralı çeki, 23.500TL bedelli, 03/01/2009 keşide tarihli olarak kendi el yazısı ile oluşturup, Şekerbank Ziverbey Şubesine ibraz ettiği, bu surette sanığın üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, müştekiler beyanı ve tüm dosya kapsamından, suça konu Türkiye Finans Katılım Bankasına ait 4470213 seri numaralı, 24.500TL bedelli, 24/01/2009 keşide tarihli çek ile 4470212 seri numaralı, 23.500TL bedelli, 03/01/2009 keşide tarihli çekin asıllarının temini ile çekler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırabilmek amacıyla, mahkemece İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının incelenmek üzere celp edildiği, katılan tarafa çek aslının bulunduğu yeri bildirmesinin istendiği, İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/2451 Esas sayılı dosyasının celp edildiği, birleşen dosyalar nedeniyle İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/79 Esas sayılı dosyası içerisindeki raporlar ve duruşma zabıtlarının celbinin sağlandığı, müşteki ..."ın beyanına başvurulduğu, ancak tüm araştırmalara rağmen karar günü olan 08/12/2014 tarihine kadar çek asıllarının temininin sağlanamadığı, mahkemece bu çeklerin bizzat müşahede edilememesi ve üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamaması nedenleriyle ayrıca müşteki ..."ın suça konu çekleri sanığa unutarak ya da bilerek bırakmasından sonra kullanıldığını bildiği halde, sanık ile konuştuğu ve ödenmesini beklediği, her hangi bir suç duyurusunda bulunmadığının anlaşılması karşısında, çekin sanığın eline geçmesinde müşteki Yaşar"ın zımni rızası olduğunun düşünülebileceği, bu yönüyle müşteki ... ile sanık arasındaki ilişkinin hukuki ilişki olduğu, bankaya verilen çeklerle ilgili olarak ise; müştekisinin açık ya da zımni rızası dahilinde verilen çeklerdeki imzanın müştekiye ait olup olmadığının anlaşılamadığı, müştekilerin kontrolünde olan çeklerin mahkemeye temininin sağlanamadığı ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi doğrultusunda, sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sanığın üzerine atılı suçların sübut bulduğuna, cezalandırılması gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 24.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.