Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I
Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesine göre, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir. İlam ile davacı tarafın temyiz dilekçesinin tebliği için davalı vekiline çıkartılan tebligat, avukatın daimi çalışanına tebliğ edilmiştir. Sözkonusu tebligatlarda, muhatab vekilin o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almamaktadır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan; ilam ile davacı tarafın temyiz dilekçesinin, davalı vekiline usulünce tebliğ edilmesi ve temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.