Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/19197 Esas 2015/5162 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19197
Karar No: 2015/5162

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/19197 Esas 2015/5162 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/19197 E.  ,  2015/5162 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/07/2014-24.09.2014
    NUMARASI : 2013/765-2014/624


    Taraflar arasındaki iştirak-yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine ve sonrasında temyiz isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı dava dilekçesinde,tarafların Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2011/851 Esas, 2012/919 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını,çocuk yönünden aylık 250,00-TL iştirak nafakasına, davacı yönünden aylık 450,00-TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının 600,00-TL.ye, iştirak nafakasının 400,00-TL.ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda, hüküm, davacı vekili tarafından tarafından 19.09.2014 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 24.09.2014 tarihli ek karar ile;gerekçeli kararın davacı vekiline 03/09/2014 tarihinde, davalı vekiline 05/09/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı yönünden verilen kararın 18/09/2014 tarihi mesai bitiminde kesinleştiğini, davacı vekilinin ise 19/09/2014 tarihinde kararı temyiz ettiğini,HUMK.432/1.maddesi gereğince,temyiz süresinin 15 gün olduğunu,buna göre temyiz talebinin süresi içinde yapılmadığını belirterek, HUMK 432/4. maddesi gereğince temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesine göre, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.
    Somut olayda;ilam tebliği için davacı vekiline çıkartılan tebligat,03.09.2014 avukatın daimi çalışanına tebliğ edilmiştir. Sözkonusu tebligatta, muhatab vekilin o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almamakta olup yapılan tebligat usulsüzdür.Bu nedenle Mahkemenin 24.09.2014 tarih ve 2013/765 Esas 2014/624 Karar sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına karar verilerek, işin esasının incelenmesine geçildi.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 30.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.