5. Hukuk Dairesi 2020/7865 E. , 2020/11070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R –
Dava dilekçesinde, arsa paylarının düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 07/11/2017 gün ve 2017/4744 E.- 2017/9055 K. sayılı ilamı ile bozulmasına, kararın düzeltilmesi isteminin ise reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 10/06/2019 tarihli ve 2019/2028 – 2019/3840 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 3.maddesinde, kat mülkiyeti, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulacağı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat malikinin veya kat irtifakı sahibinin arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceği hükme bağlandığından; arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasına bağlıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme bütün delilleri değerlendirerek bağımsız bölümün bedeli ile özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de, bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi,
aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar esas alınır. Değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları nedenleriyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz.
Somut olayda, 2014 tarihli riskli yapı şerhi bulunan taşınmazda kat irtifakının 1962, kat mülkiyetinin ise 1968 yılında kurulduğu, tapudan gönderilen 1962 tarihli noter onaylı kat irtifakı hakkı mukavelesi adlı belgede arsa paylarının belirlendiği, anayapının zemin ve 3 kattan oluştuğu, her katta bir bağımsız bölüm olmakla toplam 4 bağımsız bölümün bulunduğu, kat irtifakı kuruluşunda 3. kat 4 nolu bağımsız bölümün çekme kat iken 1964 tarihinde proje tadilatı ile tam bağımsız bölüme dönüştürüldüğü, bağımsız bölümlerin tapu kaydında herhangi bir eklenti kaydının bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 4 nolu bağımsız bölüm yönünden kat irtifakının kurulduğu tarihteki durumu ile değil de 1964 tarihli proje tadilatı sonrası tam bağımsız bölüm olarak ve bağımsız bölümlerin bodrumda kömürlük eklentilerinin olduğu belirtilmek suretiyle değerlendirme yapıldığı ve 1964 tarihli proje tadilatı ile bodrum katta açıldığı belirtilen alanın ortak yer olup olmadığı tespit edilmeden eklenti olarak belirtilmekle yetinildiği, bu hali ile bilirkişi raporu hükme esas alınamayacağı gibi 1962 yılında kat irtifakı kurulan dava konusu taşınmazda bu tarihte bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan ve arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı, kat irtifakının kurulduğu tarih dikkate alındığında aradan geçen sürede taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu konusunda mahkemece yeterli değerlendirme ve gerekçeyi kapsamayan soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.