14. Hukuk Dairesi 2017/5638 E. , 2018/4070 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2016 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay HGK 09.12.2015 tarih, 2014/14-516 Esas, 2015/2838 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı inanç sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı, taşınmazı annesinin bileziklerini satarak ve borç para alarak kendisinin satın aldığını, davacının evin alınmasına 20.000 TL katkısı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafın temyizi üzerine, Dairemizce 14.03.2013 tarihli, 2013/1934E, 2013/3767 K sayılı ilamı ile ""...Gerçekten davacı inanç sözleşmesini yazılı delil ya da karşı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamamış ise de; davacı, delil listesinde sair yasal deliller demek suretiyle yemin deliline dayandığını bildirmiştir. Bu durumda, mahkemece davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak HMK"nun 225. ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir..."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararı üzerine yerel mahkemece 04.07.2013 tarihli ve 2013/369 Esas, 2013/410 sayılı Karar ile direnme hükmü kurulmuştur.
Direnme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulu 09.12.2015 tarih 2014/14-516 Esas - 2015/2838 Karar sayılı ilamı ile "" ...Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının iddiasını yazılı delil ya da karşı tarafın elinden çıkmış yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda iddiasını kanıtlayamayan davacının, delil listesinde “her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline dayandığı göz önünde tutularak; davacı yana, davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyelerce iddiasını kanıtlayamayan davacının, delil listesinde “her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline dayandığı, bu durumda davacıya yemin delilinin hatırlatılması gerektiği, ancak somut olayda davacının bu hususu temyiz sebebi yapmadığı, bu nedenle yemin delilinin hatırlatılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasının mümkün olmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de; çoğunlukça yukarıda belirtilen gerekçelerle bu görüş kabul edilmemiştir.
Hal böyle olunca; aynı hususa işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır..."" şeklinde gerekçeyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu bozma ilamına uyulup, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 228 ve devamı maddelerinde "yemin" müessesesi düzenlenmiştir. Buna göre; yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine meşruhatlı yemin davetiyesi çıkarılır. Yemin davetiyesine; yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği, yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılarak kendisine bildirilir. Bu davetiyenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen, taraf oturuma gelmez ise, yemin konusu vakıaları kabul etmiş sayılır.
Somut olayda; dosyada ki bilgi ve belgelerden davalı adına çıkarılan yemin davetiyesinde, "zarfın içinde beyan dilekçesi vardır" şeklinde bir şerhin bulunduğu görülmüştür. Oysa ki, yemin davetiyesine, yukarıda da belirtildiği üzere, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile yukarıda belirtilen şerhlerin yazılması gerekmektedir. Davalıya tebliğ edilen yemin davetiyesinde ise ihtarat hususu yazıldığı halde yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorularla ilgili bir bilgi açıklama bulunmamaktadır. Bu nedenle anılan kanun hükmü uyarınca davalının yemine usulüne uygun olarak davet edildiğinden söz edilemeyeceğinden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.