Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/3415
Karar No: 2006/3201
Karar Tarihi: 12.10.2006

Çelişkili Rapor - Islah - İtirazın İptali Davası - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2006/3415 Esas 2006/3201 Karar Sayılı İlamı

 

 

7. Hukuk Dairesi 2006/3415 E., 2006/3201 K.

7. Hukuk Dairesi 2006/3415 E., 2006/3201 K.

  • ÇELİŞKİLİ RAPOR
  • ISLAH
  • İTİRAZIN İPTALİ DAVASI

 

  • 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 284 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 286 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 83 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı İski Genel Müdürlüğü tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:

Dava, niteliği ve içeriği itibariyle tacir ya da tacir sayılan taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece benimsenen ikinci uzman bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma, toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir.

Toplanan ve değerlendirilen delillerden, 9 Temmuz-24 Temmuz 2001 tarihleri arasında Beyoğlu Cihangir Mahallesinde çalışma yapan davalı şirketin kazı sırasında yeraltından geçen davacı kuruma ait tesislerde hasar meydana getirerek davacı zararına sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, hasarın meydana gelmesinde davalı tarafın tam kusurlu olup olmadığı, davacı kurum tarafından hesaplanan ve icra takibine konu edilen bedelin tamamının istenip iste-nemeyeceği noktasındadır.

Davacı taraf zararını 2001 yılı fiyatlarına göre 3.405.246.969.- TL olarak hesaplamış ve hasar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsili için icra takibi başlatmıştır. Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda uzman bilirkişi Yeminli Mali Müşavir M.Lütfi tarafından düzenlenen raporda kusur değerlendirmesi yapılmamış, davacı tarafın hesap şekli aynen benimsenerek alacak miktarı 3.670.263.669.- TL olarak bulunmuş, davacının yanılgı sonucu bu miktarı 3.405.246.969.- TL olarak istediği açıklanmıştır. Uzman bilirkişi İnşaat Mühendisi Faruk tarafından düzenlenen ikinci raporda ise, zarar gören boruların standart derinliklere uyulmadan döşenmesi nedeniyle davacı ve davalının ayrı ayrı % 50 kusurlu oldukları, davacının genel idare giderini isteyemeyeceği, işçilik ve nakliye giderleri için istenilen bedelin fahiş olduğu belirtilerek, malzeme, işçilik ve nakliye, su kaybı için toplam 1.115.918.982.-TL bedel hesaplanmış, bu bedel Ocak 2002-Ocak 2003 tarihleri arasındaki dönem için 1,27 olarak açıklanan İTO Toptan Eşya Fiyat Endeksi oranında artırılarak dava tarihine göre 1.417.217.107.- TL"ye uyarlanmış, bulunan bedele % 18 KDV tutarı olan 255.099.079.- TL eklenerek davacı zararı 1.672.316.186.- TL olarak hesaplandıktan sonra, kusur oranına göre 1/2 indirim yapılarak dava tarihi itibarıyla davacının isteyebileceği alacak miktarının 836.158.193.- TL olduğu açıklanmıştır.

Bilirkişi raporları arasında malzeme ve su kaybı bedeli konusunda çelişki bulunmamaktadır. Hesaplanan alacak miktarının farklı çıkması, ikinci bilirkişi raporunda nakliye ve işçilik giderlerinin daha az takdir edilmesinden, hasar tarihi olan 2001 yılı birim fiyatlarına göre belirlenen toplam zarar miktarından kusur oranına göre indirim yapılmasından, istek aşılarak KDV"nin daha fazla hesaplanmasından, ayrıca zarar miktarının gereksiz yere dava tarihine uyarlanmasından kaynaklanmaktadır.

Davacı taraf zararı hesaplarken KDV"y"ı eksik biçimde 45.783.000.- TL olarak değerlendirmiş, icra takibinde de buna göre hesapladığı toplam 3.405.246.969.- TL alacağın tahsilini istemiş, davalının alacağın tümüne itiraz etmesi üzerine itiraz edilen toplam alacak miktarına yönelik itirazın iptali için görülmekte olan davayı açmıştır. İtirazın iptali davaları, icra takibine konu edilen ve itiraz edilmesi nedeniyle hakkındaki takip duran alacak miktarına yönelik olarak açılır. Yanılgı sonucu daha az bir miktar için dava açılması halinde dava edilen miktarın ıslahla artırılması mümkün ise de, icra takibine konu edilmeyen bir alacak için ıslahla dahi olsa müddeabih artırılamaz, ıslah yapılsa dahi böyle bir istem dikkate alınamaz. Açıklanan bu olgu dikkate alındığında zarar hesabı yapılırken KDV yönünden talep aşılarak zarar hesabı yapılamaz. Ayrıca haksız fiillerde zarar, dava tarihine göre değil haksız fiilin meydana geldiği hasar tarihindeki fiyatlara göre belirlenir. Bu yönler dikkate alındığında ikinci bilirkişi raporundaki değerlendirmeler yerinde değil ise de, hüküm davalı tarafından temyiz edilmediğinden bu hususlar bozma nedeni yapılmamış, iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgisine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ne var ki, mahkemece bilirkişi raporları arasında işçilik ve nakliye giderleri yönünden çelişki bulunduğu gözardı edilerek çelişki giderilmeden karar verilmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki, çelişki giderilmeden, raporlardan birisi benimsenerek hüküm verilemez.

Hal böyle olunca, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, konusunda uzman kişiler arasında seçilecek bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan gerçek zarar miktarının belirlenmesi, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, uzman bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi