19. Hukuk Dairesi 2016/585 E. , 2016/9282 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, taşınmaz satımı konusunda davalı ile tarihsiz sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin devamında aynı sayfada bulunan senedi de imzaladığını, ancak imzalarken senet olduğunu fark etmediğini, senedin boş olarak imzalatıldığını, daha sonra sözleşmeden senedin koparılarak doldurulmak suretiyle takibe koyulduğunu, yapılan bu sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz bir sözleşme olduğunu ve geçersiz bir sözleşme gereği 3.600,00 TL değerindeki senedin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya süresinde cevap dilekçesi sunmamış; 06.10.2015 tarihli celsede ise vekili, davacının senetteki imzayı kabul ettiğini, senedin aksinin senet ile ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesi düzenlendiği, resmi şekle uyulmadığından bu sözleşmenin geçersiz olduğu, takip konusu senedin ise aradaki sözleşmenin eki olarak davacıya imzalatıldığı, bilahare kesilmek suretiyle müstakil senet haline getirtildiği, taraflar arasında başkaca herhangi bir ilişki bulunmadığı, adi yazılı sözleşme gereği davalının davacıya herhangi bir taşınmaz devri yapmadığı ve böylece senet bedelsiz olduğu halde davalı tarafça icra takibine başlanıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle verildiği iddia olunan bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında, bononun sözleşme uyarınca verildiğini kabul etmemiştir. Bono kambiyo senedi niteliğinde olup, sebepten mücerrettir. Dolayısıyla davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede de bonodan bahsedilmemiştir. Mahkemece 16.06.2015 tarihli celsede gözlem sonucu uyuşmazlık konusu bononun sözleşmeden kesilerek müstakil hale getirildiğine kanaat getirilmiş ise de, yapılan bu işlem teknik bir inceleme olmayıp, çözümü hukuk dışında teknik bilgiyi gerektirmektedir. Hakim tarafından teknik incelemeyi gerektirecek hususlarda gözlem sonucu karar verilemez. Mahkemece, açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.