6. Ceza Dairesi 2013/30587 E. , 2016/4532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının, yağma suçundan verilen beraat kararı ile sınırlı olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
Belli bir olay ile ilgili suç işlediği izlenimini veren ve hakkında herhangi bir araştırma yapılan kişi, şüpheli statüsüne girer. Şüpheli muhakeme hak ve yetkilerine sahiptir.
Yargılanacak her uyuşmazlıkta; şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikler vardır. O halde önce olay öğrenilmelidir. Yani sübut konusunda bir hükme varılır. Sübut (veya ispat) meselesi maddi mesele olup, bu konu geçmişteki olayı zihnimizde yeniden yaratmak, yani nasıl meydana geldiğini belirlemektir. Olay belirlendikten sonra, olaya uygulanacak hukuki norm ve bunun olayın tipine uygun olup olmadığı konusunda sonuç çıkarılır. Maddi durumun tespiti, hukuki durumun tespitidir. Olayın faillerinin kim olduğu ve bunların ceza hukuku karşısındaki sorumlulukları öncelikle olayın belirlenmesi ile mümkündür.
Olay ise deliller ile öğrenilebilir. Delillerin gösterdiği objektif bakımından bir (ihtimal)’dir. Buna rağmen ihtimal belli bir dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır. Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispatta aranan belirlilik ortaya çıkar. Yani belirliliğe şüphenin yenilmesi ile ulaşılır.
Ceza Muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Maddi gerçeğe ulaştıracak araç ise delillerdir. Deliller; Sanık açıklamaları, tanık açıklamaları, sanık ve tanıktan başka kişilerin açıklamaları, kolluk, savcı ve hakim tutanakları, özel yazılı açıklamalar, görüntü ve (veya) ses kaydeden araçlarla açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilir. Suç konusu ve/veya alet olayın bir parçası iken, olay yerinde kalan her türlü iz ve eser, belirti delil olup, olayı temsil eden dolaylı delildir. Yağma olaylarında genelde tanık yoktur, bu nedenle mağdurun beyanı ve teşhisi önemlidir. Şayet bu konuda duraksama varsa ortada yenilmesi gereken bir şüphenin olduğunu düşünülmesi gerekir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarakta deliller eşdeğerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma evresinde toplanmamış delilleri mahkemenin toplaması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Kuşkular yenilmelidir. Yani hükümde varsayıma dayalı kuşkulu kalan hususlar olmamalıdır. Maddi gerçeğin olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılması gerekir. Bir takım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi ceza muhakemesinin amacına kesinlikle aykırıdır. Kuşku ve çelişki yenilmeden karar verilemez. Bir suç varsa bunun failini belirlemede ancak kanıtların yorumu ile cevaplanacaktır. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa imkan vermemelidir. Yüksek ihtimal ile deliller yeterli toplanmadan bir hüküm verilemez. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığı belirlenmesi için eylemin önce işlenip işlenmediğinin sorunu çözülerek başlanır. Bu da kanıtların yorumu ile cevaplanacaktır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını, yorum ile nasıl bir kanıya ulaştığını, kararının gerekçesinde göstermek zorundadır.
Gerekçedeki mantıksal kronolojik dizin ise iddia, savunma, kanıtlar, kanıtların yorumu, sabit kabul edilen eylem; ihlal edilen norm, normun yorumu ve en nihayet ulaşılan sonuç olan hüküm şeklinde olmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayımıza gelirsek;
Sanık ... ve kimliği belirlenemeyen arkadaşının, ... bölgesinde bulunan ... ATM"sinden para çekmeye çalışan Alman uyruklu mağdur ..."in arkasına geçtikleri, sanığın mağduru omuzundan tutup çekmesi üzerine, arkadaşının da ATM cihazında takılı olan bankamatik kartını çekip aldığı, birlikte ... mevkisinde bulunan ... Atm"sine gidip 4 seferde toplam 9.500 TL parasını çektikleri, buradan hareketle ..."da bulunan ... ATM"sine gelip yeniden para çekmeye çalıştıkları, sanığın kullandığı araç ile ... alışveriş merkezine giderek ... mağazasından alışveriş yapmak istedikleri, ancak mağdurun bankasını arayıp kartını iptal ettirmesi nedeniyle başarılı olamadıkları, ertesi gün yakalanan sanığın mağdur tarafından, kartının alınması sırasında kendisini iten şahıs olarak teşhis edildiği;
Alman uyruklu olup dosyada ayrıntılı kimlik ve adres bilgileri bulunan mağdurun, olaydan sonra hazırlık soruşturması sırasında 26/11/2011 tarihinde alınan ifadesinde; sanığın kendisini omuzundan tutarak çektiğini, sanık ve arkadaşının sadece kendisini itelediklerini, darp edilmediğini söylediği, kovuşturma aşamasında beyanının alınmadığı, alınmamasının gerekçesinin de denetlenebilir şekilde gösterilmediği;
Sanığın ise tüm aşamalarda suçun işlendiği yerlerde kimliği belirlenemeyen arkadaşı ile birlikte olduğunu kabul etmekle beraber suçu işlemediğini ısrarla savunduğu, ancak soruşturma aşamasında mağdurun parasını iade ettiği;
Kamera kayıtlarında ise iddia ve savunma bağlamında tam bir izlenimin olmadığı anlaşılmıştır.
Sanığın suç teşkil eden haksız fiilinin hukuki bakımdan nitelendirilmesinin belirlenmesinde mağdurun anlatımı önem kazanıp öne çıkmaktadır.
Hal böyle olunca; öncelikle mağdurun dosyadaki adresi itibariyle uluslararası istinabe yoluyla sanık ve arkadaşı tarafından kendisine yönelik hareketin ve/veya fiilin yağma suçunda aranan cebir ve şiddet boyutuna ulaşıp ulaşmadığı, banka kartının şifresinin ise sanıklar tarafından ne şekilde kendisinden öğrenildiği konularındaki ayrıntılı beyanı alınıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik kovuşturma ile yetinilerek, dosya içeriği ile örtüşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.