Mahkeme : .... Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Gerekçeli kararın tebliği tarihinde askerde olduğu anlaşılan sanığın temyizinin, öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerekir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Buna göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın AMATEM polikliniğine başvurmadığının anlaşılması üzerine ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan uyarı yazısının sanığın 05/07/2010 tarihli tanıtım formunda belirttiği ve aynı zamanda bilinen en son adresi olan “ .... Mah. .... Cad. No:6/9 ...” adresi yerine önce “.... Mahallesi .... Apt. No:28/8 ...” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın muhatabın adresten taşındığı ve muhtarlık kayıtlarında bulunmadığı gerekçesiyle iade olduğu, tebligat iade olduktan sonra bu defa sanığın tanıtım formunda belirttiği bilinen en son adresine ancak 35. maddeye göre tebligat yapıldığı, daha sonra sanığın uyarıya rağmen şube müdürlüğüne başvurmadığından bahisle dosyasının kapatıldığı görülmekle; ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan uyarı tebligatının anılan düzenlemeye aykırı ve usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.