Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/13001 Esas 2014/852 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/13001
Karar No: 2014/852
Karar Tarihi: 27.01.2014

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/13001 Esas 2014/852 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık V.K.'nin icra memuru ve avukatı yaralaması suçundan yargılandığı ve mahkemece suç vasfının yanılgıya düşülerek \"hakaret\" olarak belirlendiği ancak kanun maddelerine aykırı olduğu için mahkeme kararının bozulduğu belirtiliyor. Ayrıca sanığın mükerrir olduğu göz önüne alınarak hapis cezası verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 265/2-3 maddesi (görevi yaptırmamak için direnme suçu) ve 58/3 maddesi (tekerrür halinde hapis cezasının tercih edilmesi).
5. Ceza Dairesi         2012/13001 E.  ,  2014/852 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 3 - 2009/183086
    MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 03/06/2009
    NUMARASI : 2009/8 Esas, 2009/646 Karar
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık M.. K.. hakkında atılı suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, CMK"nın 264. maddesi de gözetilerek katılan vekilinin temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden, incelemenin diğer sanık V.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yargılama giderleri CMK"nın 326/son maddesi gereğince ayrı ayrı yükletildiğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Avukat olarak görev yapan katılanın alacaklı vekili sıfatıyla yürütmekte olduğu bir icra takibi nedeniyle icra memuru F.. G.. ile birlikte olay günü sanıkların işyerine haciz yapmak üzere geldikleri, sanıkların kendilerinin borçlu olmadıklarını, yeni taşındıklarını beyan ettikleri, bunun üzerine icra memuru ile avukatın sanık V.. K.."ın elinde bulunan ve fakat içeriğini göstermediği kira kontratına bakmaya çalıştıkları sırada sanıkların avukata yumruk atmak suretiyle basit tıbbı müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladıkları anlaşılmakla; sanık V.. K.."ın eyleminin yargı görevini yapan avukata karşı haciz işlemini yaptırmamak amacını taşıdığı ve 5237 sayılı TCK"nın 265/2-3. maddesinde tanımlanan görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK’nın 58/3. maddesinin “Tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunur” hükmü uyarınca adli sicil kaydına nazaran mükerrir olan sanık hakkında hapis cezasının tercih edilmesi ve tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin ve sanık V.. K.. müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.