16. Hukuk Dairesi 2016/13534 E. , 2019/8393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda,....Mahallesi çalışma alanında bulunan 201 ada 49 parsel sayılı 43.041,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, toprak tevzii komisyonunca oluşturulmuş Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kaldığı ve Hazinenin zilyetliğinde bulunduğu belirtilerek, davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., harici satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir kısmı hakkında dava açmıştır. Yargılama sırasında dava konusu edilen ve (A) harfi ile gösterilen kısmın tescil dışı bırakılan alanda kaldığı anlaşıldığından, ... ve ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 201 ada 49 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ... tarafından düzenlenen 08.04.2016 tarihli bilirkişi raporuna ekli Kroki-1"de (B) harfi ile gösterilen kırmızı renkli kalem ile taralı 11.466 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; Kroki-2"de (A) harfi ile gösterilen kırmızı renkli kalem ile taralı 4.371,78 metrekarelik tescil harici bırakılan kısmın ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine, Beyşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava, 201 ada 49 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının tapu iptali ve tescili istemiyle açılmış, yargılama sırasında dava dilekçesinde dava konusu edilen ve davacıya ait 199 ada 190 parsel sayılı taşınmaza komşu olan taşınmaz bölümünün tescil dışı bırakılan alanda kaldığı anlaşıldığından, bu kısım yönünden tescil davası olarak değerlendirilmiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaz bölümleri başında yapılan keşif sonucu düzenlenen 08.04.2016 tarihli teknik bilirkişi raporunda, temyize konu çekişmeli taşınmaz bölümlerinden (A) ile gösterilen yerin kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan alan içerisinde kaldığı, (B) ile gösterilen kısmın ise 201 ada 49 parsel numaralı taşınmaz içerisinde kaldığı belirtilmiş olmasına rağmen, (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma tarihi ve nedeni tespit edilmemiş ve komşu parsellerin tutanakları getirtilerek tespitlerine esas belge bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamış; taşınmazların evveliyatını, kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, çekişmeli taşınmazların niteliğinin belirlenmesi için (A) ile gösterilen kısım için Hazine adına tapunun oluştuğu tarihten, (B) harfi ile gösterilen kısım için dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması yerine 1970 ve 1990 yıllarına ait hava fotoğrafları üzerinde bu konuda uzmanlığı bulunmayan orman mühendisi tarafından inceleme yapılmış, keşif yerinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu bu yolla denetlenmemiş, çekişmeli 201 ada 49 parsel sayılı taşınmazın niteliği gereği zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olup olmadığı usulünce belirlenmemiş, tapu kaydının oluşumuna esas toprak tevzi komisyonu tarafından düzenlenen belirtmelik tutanakları ile varsa, belirtmelik tutanağına esas alınan kayıt ve belgeler ile tevzi parseline ilişkin harita getirtilmemiş, mahalli bilirkişilerin zilyetliğe ilişkin soyut beyanları esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; Mahkemece öncelikle, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen tescil davasına konu çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve niçin tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorularak tespit edilmeli, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları ve varsa dayanak belgeleri getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları belirlenmeli, teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün içerisinde bulunduğu 201 ada 49 parsel sayılı taşınmaza ait toprak komisyonunca düzenlenen komisyon haritası, belirtmelik krokisi ve ekleri ile tapu kaydının tesisine esas belirtmelik tutanağı İl Özel İdaresinden getirtilerek, toprak tevzi çalışmaları sırasında bu taşınmazın ne şekilde belirtildiği ve belirtmelik tutanağına herhangi bir kayıt ya da belgenin esas alınıp alınmadığı saptanmalı, esas alınan kayıt ya da belge varsa tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, dava konusu yerlere ilişkin stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli (B) ile gösterilen kısım için Hazine tapusunun oluştuğu tarihten; (A) ile gösterilen kısım için dava tarihten geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar) ve varsa en eski uydu fotoğrafları temin edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, daha önce yapılan keşiflerde beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişisi kurulu ve jeodezi fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; tapu iptali ve tescil davasına konu 201 ada 49 parsel sayılı taşınmaz yönünden Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru davacı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazların sınırını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullandıklarını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 201 ada 49 parsel yönünden Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen tescil dışı bırakılan alan yönünden ise dava tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; tescil davalarında, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasım konumunda olduklarından, aleyhlerine vekalet ücreti dahil yargılama gideri yükletilemeyeceği halde, tescil harici alanda kaldığı mahkemece kabul edilen (A) parselini de kapsayacak şekilde davalılar aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ... ve ..."na ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.