4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15414 Karar No: 2016/1406 Karar Tarihi: 09.02.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15414 Esas 2016/1406 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/15414 E. , 2016/1406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/05/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yapılan yargılamanın son oturumunda açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmişken, daha sonra yazılan gerekçeli kararda; davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın gerekçe kısmında ise; davacının davayı idareye karşı açması gerektiği, HMK 114/1-d maddesi uyarınca tarafların, taraf sıfatlarının bulunmasının dava şartlarından olduğu, dava şartlarının yargılamanın her aşamasında Hakim tarafından re"sen araştırılması gerektiği belirtilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği açıklanmıştır. Böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. 6100 sayılı HMK 298/2 maddesine göre gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Mahkeme kararındaki bu çelişkinin; bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; önceki kısa kararla bağlı olmaksızın; kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir. Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan yönden BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.