10. Hukuk Dairesi 2016/17275 E. , 2019/3843 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, sigortalının geçirdiği iş kazası sonucu vefatı hasebiyle hak sahiplerine bağlanan gelire ilişkin kurum zararının rücuan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalılar ..., Pusula Ortak Girişim İnş. Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi uyarınca; "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanun"un 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Yine aynı Kanun"un 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Eldeki davada davacının ,sigortalının 10.12.2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle oluşan kurum zararının tahsilinin davalılardan müştereken ve müteselsilen hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece karar gerekçesinde belirtildiği üzere, davalılardan ... ve ... hakkında kusurları olmaması nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar ... ve Pusula Ortak Girişim İnş. Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti."nin kusurları olması nedeniyle belirtilen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair karar verilmiş olmasına karşın ,hüküm fıkrasında gerekçeye aykırı şekilde davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulması gerekirken, davanın kabulüne dair karar ile kararın gerekçesi arasında çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, temyiz eden davacı Kurum vekili ve davalılar ... ile Pusula Ortak Girişim İnş. Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, sair temyiz nedenleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ile Pusula Ortak Girişim İnş. Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti."ye iadesine, 24.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.