Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10732
Karar No: 2015/17046
Karar Tarihi: 01.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/10732 Esas 2015/17046 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/10732 E.  ,  2015/17046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 13/06/2013
    NUMARASI : 2010/468-2013/351

    Ş.. C.. ile S.. S.. aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kırıkkale 2. Aile Mahkemesi"nden verilen 13.06.2013 gün ve 468/351 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R
    Davacı vekili, tarafların evlilik birliği içerisinde edindikleri 4122 ada 27 parselde kayıtlı 12 nolu taşınmazın edinilmesinde vekil edeninin de katkısı bulunduğunu, dairenin yarısında hakkı bulunduğunu açıklayarak, 1/2 oranında tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiş, 28.11.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini alacağa dönüştürerek taşınmazın yarı oranındaki değeri olan 31.500 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili dava konusu dairenin tarafların evlenmeden önce vekil edeninin 1995 yılında kooperatif üyeliği sonucu edinilmiş olduğunu evlilik tarihinde taşınmazın teslim edildiğini davacının katkısının bulunmadığını, ev hanımı olan eşin çalışmadığı gibi herhangi bir yerden de geliri bulunmadığını ve davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 22.140 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 4122 ada 27 parselde kayıtlı 12 nolu bağımsız bölüm davalı tarafından S.S. C.. E.. Konut Yapı Kooperatifine 23.03.1995 tarihinde üye olunup aynı yıl başlayan ödemelerin 26.07.2002 tarihinde sona ermesi sonucu edinilerek davalı adına 21.05.2002 tarihinde tescil edilmiştir.
    Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir.
    Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir.
    Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu"nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir.
    Bunun için, öncelikle iddia ve savunmalar doğrultusunda kooperatif üyeliğine ve ödemelere ilişkin belgeler, eşlerin katkıda kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıkları (miras, ziynet, bağış vs) ile mal ayrılığı dönemine ilişkin düzenli ve sürekli gelirlerine (maaş, gündelik, kar payı vs) ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. İhtiyaç duyulması halinde, değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; eşler, 09.01.2001 tarihinde evlenmiş, 29.03.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.07.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa"nın 10, TMK 202/1. m). Tasfiyeye konu taşınmazın edinilmesi için taraflar arasında henüz evlilik birliği kurulmadan 23.03.1995 tarihinde davalı tarafça kooperatife üye olunmuş, ödemeler 23.03.1995 ile 26.07.2002 tarihleri arasında yapılmış, davacı taraf ödemelerin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince yapıldığını iddia etmiştir. Dava konusu taşınmaz 21.05.2002 tarihinde davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Davacı eşin evlilik süresince gelir getiren herhangi bir çalışması olmamıştır. Bu bakımdan 01.01.2002 öncesindeki ödemeler yönünden katkı payı alacağı hakkı bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı tanıklarınca davacıya ait ziynetlerin bozdurularak ödemelerin bir kısmının bu şekilde ödenmiş olduğu bildirilmiş ise de davacı dava dilekçesinde ve aşamalarda böyle bir iddia ileri sürmemiştir. Kural olarak hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Taraflarca ileri sürülmeyen bir husus mahkemece re"sen nazara alınamaz.
    Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, karara esas alınan bilirkişi raporu yukarıda açıklanan esaslara uygun düzenlenmediğinden varılan sonuçta isabet bulunmamaktadır. Şu halde yapılması gereken yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde, mal rejiminin devamı süresince 01.01.2002 tarihinden 26.07.2002 tarihine dek kooperatife yapılan ödemelerin, toplam ödeme karşısındaki oranının belirlenmesi, bulunan bu oranın, malın tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm değeri ile çarpılarak tasfiye davasına konu yapılabilecek değerin tespit edilmesi ve bu belirlemeden sonra, Yargıtay ve Dairemizce de kabul edilip devamlılık gösteren uygulama ve yöntemler göz önünde bulundurularak katılma alacağı hakkında bir karar verilmesi olmalıdır.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan sebeple, yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.536,68 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi