22. Hukuk Dairesi 2015/20529 E. , 2018/5601 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin resmi kurum kayıtlarına ücretini eksik göstermesi sebebiyle feshettiğini beyan ederek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını, iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesai yapıldığı iddia edilen çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Ulusal bayram ve genel tatil alacakları ve hafta tatili alacakları için de yukarıda yazılı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda davacı; davalı işyerinde 14.9.2010-09.5.2013 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalışmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftalık 16.5 saat fazla mesai yaptığı ve ayda iki hafta tatilinde çalışma yaptığı, dini bayramların haricindeki tüm ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı kabul edilmiştir. Davacının kullandığı araçlara ait olan; çalışma başlangıç ve bitiş saati ile çalışılan süreyi gösteren uydu takip kayıtları mahkemece hiç değerlendirilmemiş olup hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporundan sonra bu kayıtlara ilişkin başka bir bilirkişiden rapor alınmıştır. Her ne kadar söz konusu kayıtlar; davacının tüm çalışma dönemini kapsamıyor ise de; bu kayıtların olduğu dönemler yönünden fazla mesai ve hafta tatili ve ulusal bayram ile genel tatil alacaklarının bu verilere göre hesaplanması; kayıt olmayan dönemler için ise, tanık beyanlarının esas alınması gerekmektedir. Ancak davacı temyizi olmadığı da göz önüne alındığında hesaplamaların, usulü müktesep hak gözetilerek yeniden yapılması gerekmektedir.
3-Kabule göre de; davacının fazla mesai alacağı hesaplamasında davacı tanık beyanlarına itibar edilmiş ise de davalı tanık anlatımlarının yapılan hesaplama ile hiç örtüşmediği anlaşılmakla, bu yönde yeniden bir araştırma yapılarak karar verilmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai hesaplamasında da hata yapıldığı, davacının normalde 07:00-18:00 arası beş gün çalıştığı haftada bir gün de 24 saat çalışarak haftada toplamda 16.5 saat fazla çalıştığı kabul edilmiş ise de; hesaplamada 24 saatlik çalışılan gün için hem normal çalışma süresi olarak hemde fazla çalışma süresi olarak mükerrer şekilde haftalık çalışma saatine eklendiği görülmüştür.
Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yukarıda belirtilen sebeplere göre yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.