1. Ceza Dairesi 2018/3132 E. , 2018/4189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
S.S.ÇOCUK : ...
SUÇ : İnsan öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : TCK"nun 81/1, 35, 31/3, 62/1, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Suça sürüklenen çocuk hakkında bozmadan önce kurulan ilk hükümdeki sonuç cezanın "2 yıl 9 ay 10 gün hapis" olduğu ve aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca bu miktarın esas alınması gerektiği gözetilmeden, sonuç cezanın "2 yıl 9 ay hapis" olarak infazına karar verilmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılamamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ..."nin mağdur ..."i öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, yaş küçüklüğüne ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, suça sürüklenen çocuk müdafiinin eksik incelemeye, sübuta ve sair hususlara yönelen yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- ....Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2015 tarihli ve 3-15 sayılı kararıyla, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince verilen 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasının TCK"nun 51. maddesi gereğince ertelendiği, hükmün suça sürüklenen çocuk müdafii ve Cumhuriyet savcısı tarafından lehe olacak şekilde temyiz edilmesi üzerine, suç vasfının öldürmeye ../..
S/2
teşebbüs olduğu gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda hükmolunan 2 yıl 9 ay hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verildiği;
Ceza Genel Kurulunun 03.04.2018 tarihli ve 853-135 sayılı kararında da açıklandığı üzere, sanık veya onun lehine ilgililer tarafından temyiz davası açıldığında, lehe bozma üzerine yeniden kurulan hükümle belirlenen ceza ve sonuç önceki hükümle belirlenen cezadan ve sonuçtan daha ağır olamayacaktır.
Gerek bozma ilamında, gerekse yerel mahkemece bozmadan sonra kurulan hükümde yaptırım ve sonuçları aleyhe değiştirme yasağına aykırılığın söz konusu olup olmadığı önceki ve sonraki hükümlerde yer alan ceza ve yaptırımların tüm yönleri ile karşılaştırılması suretiyle belirlenecektir.
5237 sayılı TCK’daki düzenlemeye göre, erteleme bir güvenlik tedbiri olmadığı gibi ceza da değildir. Bununla birlikte, infaz hukukundan daha çok maddi hukuka ait bir müessese olduğu görülmektedir. Nitekim, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98. ve devamı maddeleri uyarınca erteleme ile ilgili olarak infaz aşamasında karar alınması mümkün değildir. Bu nedenlerle aynen tekerrürde olduğu gibi, hükümde yer alan ve “hapis cezasının ertelenmesine” ilişkin olan kısmın da aleyhe değiştirme yasağına konu teşkil edeceğinin kabul edilmesi gerekir.
Dolayısıyla, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine ilişkin ilk hükmün, yalnız lehe temyiz edilip bozulmasından sonra, "cezayı aleyhe değiştirme" yasağı uyarınca ilk hükümdeki gibi hapis cezasının ertelenmesi gerektiği gözetilmeden, 1412 sayılı CMUK’nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 326/son maddesine aykırı olacak şekilde hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- Bozma öncesi belirlenen 330,55 TL ve bozma sonrası 44,00 TL olmak üzere toplam 374,55 TL yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayacak ve karışıklığa yol açacak biçimde "1.127,00 TL" ve "1.149,00 TL" olarak iki ayrı yargılama gideri gösterilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.