12. Ceza Dairesi 2016/11697 E. , 2019/5620 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-b. maddesi uyarınca beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kolluk kuvvetlerince düzenlenen 03/02/2011 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağında, önceden inşa edilmiş tek katlı betonarme binaya ek olarak yeni bir inşai faaliyet yapıldığının, inşaatın kolonlarının dikildiğinin, kalıplarının çakılı olduğunun, yan duvarlarının bulunmadığının belirtildiği, sözü edilen tespite ilişkin olarak sanığın aynı tarihte kolluk kuvvetlerine ifade verdiği, daha sonra, yine kolluk tarafından düzenlenen 02/03/2011 tarihli yapı inşası tespit tutanağında, ek bina inşaatının halen devam ettiği belirtilerek, tutanağın altına sanığın eşi ..."in imzasının alındığı, 25/05/2011 tarihli iddianame ile sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan dava açıldığı, bilahare, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca 26/05/2011 tarihinde yapılan incelemede, bahse konu yapının tamamlanmış halde tespit edildiği, 14/09/2011 tarihli iddianame ile de sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açıldığı, her iki davanın 08/01/2013 tarihli karar ile birleştirildiği;
İmar kirliliğine neden olma ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından açılan davaların konusunun, tek katlı eski binaya ilave olarak inşa edilen yapı olup, imar kirliliğine neden olma suçundan dava açıldıktan sonra, sanık tarafından inşai müdahaleye devam edildiğine dair delil bulunmadığı, bölgenin 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline yönelik kurul kararının mahallinde ilan edilip edilmediği araştırılmamış ise de, kolluk kuvvetlerince yapılan tespitlerden sonra da inşai faaliyetini sürdürüp tamamlayan sanığın suç kastını ortaya koymuş olması nedeniyle ilanın yapılmış olup olmamasının önem arz etmediği, sanık tarafından gerçekleştirildiği iddia olunan tek bir eylem bulunması ve 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, 5237 sayılı TCK"nın 184. maddesine göre özel norm niteliği taşıması karşısında, “özel normun önceliği” ilkesi gereği eylem 2863 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip, imar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği halde, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile sanığın beraatine, imar kirliliğine neden olma suçundan ise sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmakla; tek eylemden iki farklı suç nitelendirmesi ile iki ayrı hüküm ya da karar tesis edilemeyeceğinden, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davanın, 5271 sayılı CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “yeni değişiklikler uyarınca tebliğ ve ilan şartının yerine getirilmediği” şeklindeki isabetsiz değerlendirme ile sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.