10. Hukuk Dairesi 2020/2397 E. , 2021/1289 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, kararda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 5510 sayılı Kanun"un 88/20 gereği, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir. 5510 sayılı Kanun"un 88/20. maddesi, 506 sayılı Kanun"un 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzel kişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır. Diğer bir deyişle, Kurumun 01.07.2008 tarihinden sonraki sigorta primleri ve diğer alacakları ile ilgili olarak şirketlerin borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak için şirketin yönetim kurulu üyesi olmak yeterlidir.
... 50. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/157 E. sayılı dosyasından, ihtiyati tedbir kararının 27.08.2012 tarihinde verildiği anlaşıldığından, davacının 2012 yılı 7. ay prim borcundan da sorumlu olduğu gözetilmeksizin, ancak sonuç itibariyle hükümde iptaline karar verilen ve davacının sorumlu olduğu ödeme emirlerinin doğru gösterilmesi karşısında, bilirkişi raporunda dayalı, davacının 2012/7. dönem prim borcundan sorumlu olmayacağına dair gerekçe isabetsizdir.
3- 6183 sayılı Kanunun “Ödeme Emrine İtiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağının %10 zamla tahsil edileceği belirtilmiştir.
Davacının, dava dışı şirketin 2012/7. dönem ve öncesindeki prim borçlarından sorumlu olması nedeniyle davanın kısmen reddiyle birlikte davalı Kurum lehine %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4-Hükmün 2 numaralı bendinde, davacının sorumlu olduğu dosya numaralarının yazımı sırasında 2013/15152 yerine maddi hata ile 2013/1512 yazıldığı anlaşıldığından, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Hükmün 1 numaralı bendinin başına, “Davacıya tebliğ edilen dava konusu ödeme emirlerindeki borçlardan, 2012/7. dönem ve önceki dönemlerden sorumlu olup, 2012/8. dönem ve sonrasından sorumluluğu bulunmadığı kabulüyle” sözcüklerinin yazılmasına,
2- Reddedilen miktar yönünden hesaplanacak %10 haksız çıkma tazminatının davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,
3- Hükmün 2 numaralı bendindeki “2013/1512” dosya numarasının silinerek yerine “2013/15152” yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 08.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.