20. Hukuk Dairesi 2019/5536 E. , 2020/970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 12/07/2019 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... Turizm Petrol Yatırım İşletmeleri San ve Tic A.Ş. tarafından istenilmekle, tayin olunan 25/02/2020 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... Turizm Petrol Yatırım İşletmeleri San ve Tic. A.Ş. vekilleri Av. ... ve Av.... davalı ... vekilleri Av. ... ile Av. Behlül Aksoy geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davacı ... Turizm Petrol Yatırım İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş."nin İstanbul ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 1259 ada 137 sayılı parselde kayıtlı bulunan 2.055,40 m² miktarlı kat mülkiyetli, yönetim planlı kargir apartmanın 75/100 arsa paylı zemin kat 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın maliki bulunduğunu, davalının ise aynı taşınmazın 1. Kat 2 nolu bağımsız bölümünün maliki olduğunu ve hali hazırda bu yerin restoran olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmazın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğü"nün 17/04/1987 tarih ve 2956 sayılı dosyası ile röleve projesi hazırlanarak onaylandığını ve tanzim edilen yapı kullanım izin belgesi ile taşınmaza iskan ruhsatı verildiğini ayrıca taşınmazın yönetim planının ... Tapu Müdürlüğünün 09/04/1984 gün ve 2172 yevmiye sayılı işlemi ile tapuya kayıt edildiğini, bu nedenle kat maliklerinin taşınmazı Kat Mülkiyeti Kanununa ve yönetim planına uygun olarak kullanma yükümlülüklerinin bulunduğunu, davalının maliki bulunduğu taşınmazda Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından tanzim edilen 19/12/2011 gün ve 001082 sayılı 1 nolu yapı tatil tutanağında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğünün 17/04/1987 gün ve 2956 sayılı dosyasında tanzim edilen röleve projesi ve yapı kullanım izin belgesine aykırı olarak; zemin kat+bir normal kattan ibaret yapının 1. normal katında izinsiz olarak kaplamasız halde, olan yüzeylerde tespit edilen döşemelerin bir kısmının çelik konstrüksiyon olarak değiştirildiği, bu döşemelerin altına ilave iki adet çelik kolon teşkil edildiği, 1. normal kat planında; krokide gösterilen yerlerde: 9 X 9 metre ve 2,30 x 5 metre ebatlarında kapalı alan ilave edildiği, projede bar kısmının yanındaki açık alanın (c) kapalı alana dönüştürülerek salona ilave edildiği, 1. normal katın giriş merdivenlerinin projesinden farklı olduğu, iç kısımda bulunan merdivenlerin yerlerinin değiştirildiği, 1. normal katın deposu olarak kullanılan Vezir Köşkü sokak cephesinden merdiven açılarak alt katına bir mahal (d) (2 x 11 metre ebatlarında) oluşturulduğu, 1. normal katın cephelerinin doluluk - boşluk oranlarının değiştirildiği tespit edilerek 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun 13. maddesine istinaden işlem yapılmak üzere inşaatın tatil edilerek mühürlendiğini, taşınmaza ait yönetim planının 6 ve 8. maddelerine aykırı olarak yapılan değişiklikler nedeniyle davalının kendi taşınmazını ve davacı şirketi adına kayıtlı bağımsız bölümün güvenliğini tehlikeye attığını, bu nedenle davalının maliki bulunduğu 1. kat 2 bağımsız bölüm nolu taşınmazda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğünün 17/04/1987 gün ve 2956 sayılı dosyası ile tanzim edilen yapı kullanım izin belgesine esas teşkil
eden röleve projesine ve yönetim planına aykırı olarak yapılan değişikliklerin giderilmesi ve taşınmazın projesine uygun olarak eski hale getirilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile davalıya ait İstanbul ili, ... ilçesi, ... mahallesi 1259 ada 137 sayılı parselde kayıtlı 1. kat 2 bağımsız bölüm nolu taşınmazda projeye aykırı yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesine, bu hususta davalıya 40 gün süre verilmesine, bu süre içinde eski hale getirilmediği takdirde masrafı davalıdan alınmak kaydı ile davacı tarafından eski hale getirilmesi hususunda işlem yapılmasına karar verilmiş, hükümün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2015/13155 E. - 2016/7191 K. sayılı kararıyla mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin karar düzeltme talep etmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/1226 E. - 2017/3134 K. sayılı kararıyla “Mahkemece; davacı vekilince 137 sayılı parsel 2 nolu bağımsız bölüm yönünden 17/04/1987 gün ve 2956 röleve projesine göre hazırlanan iskan belgesine esas teşkil eden projeye aykırılıkların giderilmesi ve eski hale getirilmesine talep ettiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü gereği mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceği ilkesinin dikkate alınmamış olması; dava konusu projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi için yapılması gerekenlerin denetlemeye ve infaza elverişli olacak şekilde krokiye bağlanması, dava konusu 1. normal kat 2 nolu bağımsız bölüm için 15/04/1964 tarih ve 4993 tadilat projesi; 04/11/1970 Tarih 8492 sayılı tadilat projesi; 06/12/1974 gün ve 8158 sayılı yapı kullanım izin belgesi; 17/04/1987 gün ve 2956 sayılı Daimi Ruhsat ve Yapı Kullanım izin belgesi; ve bu belgelere dayanak teşkil eden belgelerin birlikte değerlendirildiği, müdahale edilen bölümlerin hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan verilmeden belirlenmesi ve sonucuna göre müdahalenin önlenmesine ve projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, davalının müdahale ettiği iddia edilen bölümlerin nerelerde olduğu tek tek açıklanmadan ve krokisi de düzenlettirilmeden infazda tereddüt yaratacak biçimde eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan rapora göre hüküm kurulmuş olması, mahkemece, İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/889 E.- K. sayılı kararında; 21.03.1963 tarihli projenin geçerli olduğu kabul ederek hüküm tesis edildiği ve sözkonusu kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesince düzelterek onanması sonucunda kesin hüküm teşkil ettiğinden bahisle karar verildiği, ancak İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesince aynı parseldeki 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin 1963 tarihli proje kabul edilmiş olup, bu bağımsız bölüme ilişkin sonraki tarihlerde her hangi bir tadilat projesi mevcut olmayıp mahkemece 1 nolu bağımsız bölüm yönünden 153 m2 kabul ederek hüküm tesis ederken 1963 tarihli projedeki m²"nin değil, 1987 tarihli iskan belgesindeki 153 m²"nin esas alındığı bu nedenle sözkonusu mahkeme kararının 2 nolu bağımsız bölüme yönelik hüküm içermediğinden İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/889 Esas sayılı dosyasının kesin hüküm teşkil etmeyeceği; tapuya tescilli 1984 tarihli yönetim planı ve ekindeki krokiye göre 2 nolu bağımsız bölümün 509 m² olarak tescil edildiğini, 1 nolu bağımsız bölümün ise 153 m² olarak tescil edildiği, İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin de 1 nolu bağımsız bölümde bu m² esas olarak hükmün tesis ettiği ve 1987 tarihli iskan belgesinde de 2 nolu bağmsız bölümün 509 m² olarak gözüktüğü dikkate alınarak hak, nesafet ve eşitlik kuralı gereği bu hususta yeterli araştırma yapılmamış olması, 2981/16-son md. (18/05/1987 Tarih, 3360 en son Af Kanunu) gereği kaçak bağımsız bölüm veya yapının projesinin yaptırılıp belediyeye onaylattırılması, belediyeden yapı kullanım belgesi alınmış olması halinde tescil her zaman istenilebilir ve belli bir süreye tâbi değildir. O tarihte kat mülkiyeti kurulmuş ve paydaş olan bağımsız bölüm malikinin bu hakkına yönelik olarak inceleme yapılmalıdır. Mahkemece 2 nolu bağımsız bölüm açısından bu hususa yönelik herhengi bir araştırma yapılmamış olması da doğru görülmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile 18. Hukuk Dairesinin 03/05/2016 gün ve 2015/13155 E. - 2016/7191 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bilirkişi raporunun sonuç kısmının 4. bendinde belirtildiği üzere binanın statik açıdan riskli yapı olduğu gerekçesiyle konusuz kalan davanın karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerinin incelenmesinde, kat mülkiyeti kurulu tek parsel üzerinde bulunan anataşınmazın tapu kaydında riskli yapı şerhinin bulunmadığı, dosyadan alınan bilirkişi raporunda bilimsel veri ve tekniğine göre bir araştırma yapılmaksızın binanın riskli yapı olduğu şeklinde görüş bildirmiş olduğu ve hangi eski hale getirmelerin binanın statiğini etkileyip hangilerinin etkilemeyeceğinin tespit edilmediği gibi binaya yönelik eski hale getirme taleplerinin karşılanamayacağı yolundaki tespitlerin somut bir değerlendirme içermediği görülmektedir. Mahkemece tüm bu eksik ve hatalı verilere dayanarak hazırlanmış bilirkişi raporu neticesinde davacının eski hale getirme talepleri açısından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, öncelikle davalı tarafça açıldığı beyan edilen İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/693 Esas sayılı güçlendirme dosyası da getirtilmek sureti ile yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak dava konusu binanın yıkılıp yıkılmadığı tespit edilerek, yıkıldığının anlaşılması halinde, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, binanın yıkılmadığının anlaşılması halinde, ise anataşınmaza ait geçerli mimari projenin tespiti ile ilgili belediyesince yapılan yıkım işleri haricinde aykırılıklar olup olmadığının tespit edilmesi, eski hale getirtilmesi gereken aykırılıklardan statiğe zarar vermeyenler hakkında eski hale getirme kararı verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.540,00.-TL vekalet ücretinin davalı ...’dan alınarak davacı ... Turizm Petrol Yatırım İşletmeleri San ve Tic A.Ş."ya verilmesine, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.540,00.-TL vekalet ücretinin davacı ... Turizm Petrol Yatırım İşletmeleri San ve Tic A.Ş. alınarak davalı ...’a verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.