22. Hukuk Dairesi 2017/27183 E. , 2020/1369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 2004 yılı Mart ayında davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin feshedildiği 2014 yılının Nisan ayına kadar kesintisiz olarak çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız ve dayanaksız olarak tek taraflı feshedildiğini, müvekkilinin maaşının 1.700,00 TL olduğunu, davalı işyerinde davacı müvekkilinin sabah 08:00"de işe başladığını, akşam 18:00"e kadar cumartesi günleri ise 08:30- 18:30"a kadar çalıştırıldığını, fazla mesai ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde hafta içi 5 gün 08:00-18:00, cumartesi ise 08:30-18:30 saatleri arasında çalıştığı ileri sürmüş, davalı ise fazla çalışma yapılmadığını savunmuş Mahkemece; "Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bunu ispatla yükümlüdür. Dosyada mevcut bordroların bir kısmında davacıya fazla mesai ödemelerinin yapıldığı görülmüş olup bu bordrolarda davacının imzası mevcut değildir. Dinlenen tüm tanıklar işyerinde fazla mesai yapıldığı dönemler olduğunu ancak bu mesailerin karşılığının işverence ödendiğini ifade etmiştir. Dosyadaki maaş bordroları da bu ifadeleri destekler mahiyette olduğundan davacı fazla mesai alacağı iddiasını ispat edememiş ve bu talebi de reddedilmiştir." gerekçesi ile fazla çalışma istemi reddedilmiştir.
Dinlenen ortak tanık ...; “Mesai sabah 08.00 de başlar akşam 18.00 de biter, 10.15 de bir mola, öğlen 12.30 -13.00 arası yemek molası öğleden sonra 15.00-15.10 arası bir mola daha olur. Normalde haftada beş gün çalışılır, cumartesi pazar tatildir. Ancak davacının çalıştığı dönemlerde çoğu kez cumartesi günleri gelerek fazla mesai yapılırdı. Bir ayda genelde iki hafta cumartesi günü çalışılırdı. “ şeklinde, davacı tanığı ...;” Haftada 5 gün çalışıyorduk, cumartesi pazar normalde tatildi, ancak işin durumuna bağlı olarak cumartesi günleri çalışırdık. Bütün cumartesi günleri mesaiye gelirdik, akşamları da mesaiye kalırdık, iş olursa mesaiye kalırdık. 08.00-18.00 mesai saatleri arasında çalışırdık. Yemek molası 1 saatti, çay molası yoktu. Sadece cumartesi günleri mesaiye gelince çay molası olurdu. Cumartesi günü geldiğimizde sabah 08.00 de başlar akşam 18.00 e kadar çalışırdık. Bazen ayda 40 saate kadar fazla mesai yapardık. Bu bazen 20, bazen de 30 saat olurdu. Ancak fazla mesai karşılığını elden alırdık.” şeklinde, diğer davacı tanığı ...;” Haftada beş gün çalışıyorduk. Cumartesi pazar tatildi. Cumartesi çalıştığımız olurdu, çalıştığımızda bunun karşılığını elden alırdık. Normal mesai saatlerimiz sabah 08.00- akşam 18.00 saatleri arası idi. Yarım saat yemek molası, çay molası 15 dakika olmak üzere sabah 10.00 da ve öğlen 15.00 de idi. Akşamları fazla mesaiye kaldığımız olurdu. Bunun karşılığını da almaktaydık.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Davalı tanıklarından ...; “haftada beş gün 08.0-18.00 saatleri arasında çalışırız. Cumartesi Pazar tatildir. Normal mesai günlerinde sabah 10.00 da 15 dakika, öğle yemeği 45 dakika, öğleden sonra saat 15.00 de 10 dakika mola verilir. İş durumuna göre fazla mesai olurdu. Akşam 20.00 e kadar veya 22.00 e kadar çalışılırdı. Cumartesi günü de yoğun olursa saat 17.00 e kadar çalışılır. Fazla mesai durumumuz tamamen Arçelik firmasına bağlı idi. Oradaki işe göre çalışılırdı. Bazen de hiç olmazdı. Fazla mesailerin ödemesi yapılırdı. Bankaya yatmaktadır. “ şeklinde, diğer davalı tanığı ise çalışma saatlerine ilişkin beyanda bulunmamıştır.
Dinlenen tanık beyanlarına göre özellikle ortak tanığın beyanına göre, davacının çalıştığı dönemde ayda 2 hafta cumartesi çalışıldığı anlaşılmakta olup, cumartesi çalışılan haftalarda davacının 08:00- 18:00 saatleri arası çalıştığı ve 1 saat ara dinlenmenin mahsubu ile haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığı kabulünün dosya kapsamına daha uygun olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının ayda 2 hafta cumartesi çalışması yaptığı dönemde haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile davanın fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/02/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.