18. Ceza Dairesi 2018/6342 E. , 2019/15829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve temyizin kapsamının yalnızca kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükümlere ilişkin olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda ise, sanığın boşanma aşamasında olduğu eşiyle konuşmak ve katılan ...’den alacağı olduğunu iddia ederek bunu istemek için katılanların cep telefonlarına mesaj attığının anlaşılması karşısında, sanığın ne şekilde sırf katılanların huzur ve sükununu bozma kastı ile hareket ettiği denetime olanak verecek şekilde açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de,
a- Sanığın adli sicil kaydında yer alan TCK’nın 142/1-f maddesinde düzenlenen elektrik hırsızlığı suçunun, 6352 sayılı Kanunun 82. maddesi ile yürürlükten kaldırılması, 83. maddesi ile eylemin karşılıksız yararlanma suçuna dönüştürülerek unsurlarının TCK’nın 163/3. maddesinde düzenlenmesi ve 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde de, elektrik hırsızlığı suçundan kesinleşmiş cezaların zararın tazmini şartıyla bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasının öngörülmesi karşısında, öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı saptanarak, sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirmesi zorunluluğu,
b- TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğa karar verilmesi,
c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.