17. Hukuk Dairesi 2015/6763 E. , 2018/1334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 31.12.2008 tarihinde davalı ... Basın Yayın ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti."ye sattığını belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini, bu yönde hüküm kurulmaması halinde tasarruf miktarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. vekili, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu,davacının daha önce aynı konuda açtığı dava nedeniyle bu davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazların gerçek bedelle ve borçtan önce satıldığını, müvekkili şirketin faaliyet konusunun inşaat sektörü olması nedeniyle satışın muvazaalı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Basın Yayın ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. vekili, yetki itirazı ile birlikte, taşınmazı iyiniyetle ve gerçek değerinden aldıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen değerleri arasında misli fark bulunmadığı, İİK"nın 280 ve devamı maddelerine ve BK."na göre iptal şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK"nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK"nın 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK"nın 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK"nın 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.Mahkemece dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen değerleri arasında misli fark bulunmadığı, İİK"nın 280 ve devamı maddelerine göre iptal şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Mahkemece de belirlendiği gibi taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen bedelleri arasında fahiş fark bulunmamakla birlikte davalı borçlu şirketin 31.12.2008 tarihinde dava konusu bağımsız bölüm dışında davalı ... Basın Yayın ve Matbacılık San. ve Tic. Ltd. Şti"ne dört,..."a toplam beş taşınmaz, Mehmet Yasin ile aynı soyadını taşıyan İsmail Savaş"a toplam sekiz taşınmaz olmak üzere aynı gün aynı işlemle toplam 18 taşınmaz sattığı, satış işlemlerinin borçlu şirketi temsilen ..., alıcıları temsilen ... tarafından yapıldığı, yine dava dışı ... tarafından 31.12.2008 tarihinde alınan taşınmazlardan birinin 5.8.2009 tarihinde ..."ın vekili olarak ... tarafından satıldığı anlaşılmaktadır. Davalı 3.kişi olan ... Basın Yayın ve Matbacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. dava konusu taşınmazı aldıktan sonra 12.5.2009 tarihinde kendi borçlarına karşılık Halk Bankası lehine 7.500.000 USD miktarla ipotek ettirdiği, dava konusu taşınmazın cebri icra sonucu ipotek borcuna mahsuben 27.09.2011 tarihinde Türkiye Halk Bankası AŞ. tarafından alındığı anlaşılmaktadır. Borçlunun aynı gün tek satış sözlemesi ile 18 adet taşınmazını satması (bu satışların tamamının davalı ... Ltd.Şti"ne, ... ve onunla bağlantılı ..."a yapılmış olması) hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi şirketin mühim bir kısmının devredildiğini gösterir. Bu durum borçlunun mal kaçırma amacını ve alıcılarında yani ... Ltd. Şti"nin de borçlunun amacını ve durumunu bilebilecek kişilerden olduğunu gösterdiğinden, dava konusu tasarrufların İİK"nın 280/1. maddesi gereğince iptaline, ancak taşınmazlar davalı 3.kişi ... Ltd. Şti"nin borcu nedeniyle cebri icra yoluyla satıldığından ... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2009/9981 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip dosyasındaki dava konusu taşınmazın cebri icra satışının kesinleştiği yani taşınmazların elden çıktığı tarihteki değerleri konusunda bilirkişiden alınacak ek rapor doğrultusunda davalı ... Ltd. Şti"nin davacının takip konusu alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak İİK"nın 283/2 madde gereğince belirlenecek tazminat miktarından sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.