MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
vek. Av. ...

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -


Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ...Yapı Sistemleri İnş. Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin 4.885.516,00 TL asıl alacak üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının dava dışı şirket ile alacaklı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının ve borçtan sorumluluğunun bulunduğu, dava dışı şirket hesabından yapılan tahsilatlar dikkate alındığında davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği borç miktarının kefalet limitinde kalan 578.229,10 TL olarak kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ...2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/6660 sayılı dosyasında davalı itirazının 578.229,10 TL üzerinden 17.02.2012 tarihinden itibaren yıllık % 66 temerrüt faizi ve faizin % 5"i oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm temlik alan davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Hükmü temyiz eden davalı vekiline temyiz harcını yatırması için muhtıra gönderildiği, süresi içinde eksiklik giderilmediğinden 18.11.2015 tarihli ek karar ile davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Temlik alan davacı vekilinin temyizine gelince, dava genel kredi sözleşmesinden dolayı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu icra takip talebinde davacı alacaklı tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla icra takibine geçmiştir. Dava tarihi 17.02.2012 olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ödemeler ise dava tarihinden sonraki tarihe ilişkindir. Bu nedenle mahkemece icra takip tarihi itibariyle alacak-borç durumu dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile dava tarihinden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerden dolayı tahsil edilen miktarların mahsup edilerek hüküm kurulması doğru görülmediği gibi kabule göre de alacağın likit, belirlenebilir olduğu dikkate alınmaksızın kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz talebinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.