Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/9578 Esas 2019/14408 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9578
Karar No: 2019/14408
Karar Tarihi: 30.09.2019

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/9578 Esas 2019/14408 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2019/9578 E.  ,  2019/14408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, uyarlama isteminin reddi

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Anayasa"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarında başvurulacak yasa yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği halde; hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK hükümlerine göre yapılan uyarlama yargılamasında verilen ek kararda yasa yolu doğru olarak temyiz yasa yolu şeklinde belirtilmiş ise de yasa yolu başvurusunun süresinin ne olduğu ve ne zaman başlayacağı belirtilmemek suretiyle hükümlü yanıltıldığından öğrenme üzerine hükümlünün yapmış olduğu temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    1- 5252 sayılı Kanun"un 9/1. maddesi, 01.06.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceğini öngörmüşse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 gün ve 162/173 sayılı kararında açıklandığı gibi lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya sonraki yasa ile cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı doğmuşsa yargılamasının duruşmalı yapılması zorunludur. Evrak üzerinde inceleme yapılabilmesi ise ancak belirtilen bu haller dışında söz konusu olabilecektir. Hükümlü hakkında lehe olan yasanın saptanabilmesi için takdir hakkının kullanılması gerekeceğinden duruşma açılıp uyarlama yargılaması yapılarak karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanun’un 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 492 ve 493. maddelerinde yer alan suçların unsurlarının farklı olduğu nazara alınıp; somut olayda, müştekinin evine sabah 06.00 sıralarında açık olan balkon kapısından girerek, evde bulunan içerisinde yüklü miktarda para ve kıymetli evrakın bulunduğu çanta ile kol saati ve cep telefonunu çalan sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Kanun’un 116/1 maddesine uyan konut dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturduğu; suç tarihi itibariyle konut dokunulmazlığının ihlali suçunun uzlaşma kapsamında olduğu da gözetilerek 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılıp; sonucuna göre de 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenerek sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinin alt sınırı 2 yıl olduğu halde hükümlünün eylemine uyan TCK’nın ilgili maddesinde belirtilen cezanın alt sınırının 3 yıldan başladığı ve koşulları oluşmadığı halde hırsızlık suçunun gece vaktinde işlendiği belirtilerek hükümlü hakkında TCK’nın 142. maddesi gereğince uygulama yapılarak temel ceza 3 yıl olarak belirlenip aynı Kanun’un 143. maddesi gereğince arttırım yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması;
    Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 30/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.