19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/18111 Karar No: 2016/9237 Karar Tarihi: 23.05.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/18111 Esas 2016/9237 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasındaki cari hesap ilişkisinde, davacının davalıya ödemeler yaparak mal aldığı ancak yapılan ödemelerin malların bedelinden fazla olduğu gerekçesiyle alacak davası açtığı belirtilmiştir. Mahkeme, davacının ispat yükümlülüğünün olduğuna dikkat çekerek, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiği için hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri: Madde 222- Sözleşmeyle aksine kararlaştırılmadıkça satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü olmaları gerektiği; Madde 221- Tazminat taleplerinde ispat yükü davacıdadır; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
19. Hukuk Dairesi 2015/18111 E. , 2016/9237 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde, müvekkili tarafından davalıya ait firmaya bir takım ödemeler yapıldığını ve teminat (hatır) çekleri verildiğini, bunun karşılığında davalının bir takım mallar gönderdiğini, ancak yapılan ödemelerin gönderilen malların bedelinden fazla olduğunu, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tespiti ile şimdilik 5.000 YTL"nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında hazır tavuk eti ticareti olduğunu, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı arasında mal alım-satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davalı tarafından davacıya mal satışı yapıldığı, bunun karşılığında davacı tarafından davalıya ödemeler yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 78.746,21 TL alacağın 5.000 TL"lik kısmına dava tarihinden itibaren, kalan kısmına tamamlama harcının yatırıldığı 29.12.2014 tarihinden itibaren yürütülecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacı tarafından davalıya nakit ve çek ile yapılan ödemeler karşılığı eksik verilen mal bedeli fazla ödemenin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, davacının iddialarını kabul etmemiştir. Yapılan ödemelerin herhangi bir ödeme belgesinde açıklama bulunmadığı takdirde mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olduğu, çekle yapılan ödemelerin ise yine mevcut bir borcun tasfiyesine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça satıcının ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü olmaları nedeniyle bunun aksini yani yapılan para ödemeleri ve çekle yapılan ödemelerin alınacak mala karşılık avans olduğunu ispat yükümlülüğü davacı alıcıya aittir. Mahkemece ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu gözetilmeksizin yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.