Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9997
Karar No: 2015/17017
Karar Tarihi: 30.09.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/9997 Esas 2015/17017 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/9997 E.  ,  2015/17017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/09/2013
    NUMARASI : 2013/105-2013/39

    D.. D.. ile H.. A.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 09.09.2013 gün ve 105/39 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı Dilek vekili, .. plakalı araç, .. plakalı motosiklet ve 1086 ada 10 parselde bulunan 19 nolu bağımsız bölüm nedeniyle dava konusu malvarlıklarının keşfen belirlenecek bedellerinin 1/2 kısmının boşanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Hakan vekili, dava konusu malvarlıklarının edinilmesinde davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacının dava konusu malvarlıklarında katkı payı isteyebileceği şekilde katkısı gerçekleşmediği ayrıca katılma alacağına ilişkin talebinin de zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline, dava dilekçesi ve 03.06.2013 tarihli ıslah dilekçesindeki anlatıma göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden(TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır. (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
    Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır. (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
    Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir. (TMK 222. m).
    Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı Kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK"nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK"nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun (17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 E. 2013/520 K. sayılı kararı) kabulü de bu yöndedir. Her ne kadar, Dairemiz önceki uygulamalarında edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanmayla sona ermesi durumunda, TMK"nun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresini kabul etmişse de, Yargıtay HGK"nun yukarıda açıklanan içtihadı doğrultusunda görüş değişikliğine gidilmiştir.
    TBK"nun 149/1.maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Aynı Kanunun 153/3.maddesine göre de, evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur.
    Somut olaya gelince; eşler, 22.10.1996 tarihinde evlenmiş, 14.09.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir. (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı Yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu .. plakalı araç, .. plakalı motosiklet ve 1086 ada 10 parselde bulunan 19 nolu bağımsız bölüm eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sırasıyla 03.04.2009, 09.05.2006 ve 06.02.2004 tarihlerinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. (TMK 179.m).
    Mahkemece talebin katkı payı ve değer artış payı olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Kaldı ki katılma alacağına ilişkin davalarda zamanaşımı süresi on yıldır. Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında; boşanma kararının kesinleştiği tarihte başlayan on yıllık zamanaşımı süresi, temyize konu davanın açıldığı tarih itibariyle henüz dolmadığından, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanacak olan taraf delillerine göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle, usul ve kanuna aykırı görülen mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 985,15 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi