Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5479 Esas 2020/75 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5479
Karar No: 2020/75
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5479 Esas 2020/75 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile borçlu arasında alım satım ilişkisi olduğunu iddia eden davacı, borçludan alacağı olan parayı tahsil etmek amacıyla icra takibi başlatmış ve sıra cetveli düzenlenmiştir. Ancak, davalının alacaklarına öncelik tanındığı gerekçesiyle sıra cetvelinin iptali için dava açılmıştır. Mahkeme, taraflar arasında muvazaa bulunmadığı ve davacının muvazaayı ispat edemediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı, karara temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yüksek Mahkeme, muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveli itiraz davalarında ispat yükünün alacağına düştüğünü belirtmiştir. Alacaklı, alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Tanıkların beyanları, davalının alacağının muvazaalı olduğunu göstermiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddettiği için kararın bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu (2004) m. 162, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (2011) m. 221, 'yüklenme' ilkesine uygun olarak \"ispat yükü alacağına düşer\".
23. Hukuk Dairesi         2016/5479 E.  ,  2020/75 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, borçlu ...’den olan alacağının tahsili amacıyla icra takibi yaptığını, takip sonrasında sıra cetveli düzenlendiğini ancak davalının alacaklı olduğu icra dosyalarına sıra cetvelinde öncelik tanındığını, davalının alacaklarının muvazaalı olduğunu öne sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava dışı borçlu ile aralarında taşınmaz alım satım ilişkisi olduğunu ve alacağının bu ilişkiye dayandığını öne sürerek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında muvazaa bulunmadığı ve davacının muvazaayı ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava sıra cetveline itiraz davasıdır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü alacağına itiraz edilen alacaklıya düşer. Alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir.
    Somut olayda, mahkemece dinlenen tanıklar, davalı ve borçlunun beyanları birbiriyle çelişkilidir.
    Davalı, alacağını ispat edememiştir. Alacağın muvazaalı olduğu sabittir. Bu itibarla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.