6. Ceza Dairesi 2016/361 E. , 2016/4492 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kasten yaralama, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık hakkında yakınanlar ... ve ..."a yönelik tehdit ve kasten yaralama suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirme- diğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında yakınan ..."e yönelik yağma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Kişi suç işledikten sonra pişmanlık gösterebilir ve suçun işlenmesinden önceki hale döndüremez. Ancak gerçekleştirdiği haksızlığı mümkün oldukça ortadan kaldırabilir. Kanun koyucu bu hali öngörüp TCK"nın 168. maddesindeki yasa normuna yer vermiştir.
Bu bağlamda;
Suç tamamlandıktan sonra failin pişman olması durumunda suç sonunda elde edilen eşyanın iade edilerek veya tazmin suretiyle mağdurun zararının giderilmesi halinde şahsi bir hal olan etkin pişmanlıktan söz edilecektir. Anılan koşul yerine getirilirken duyulan pişmanlığın mutlaka sözle ifadesi zorunluluğu bulunmayıp söz ve/veya davranışlar yoluyla ifade edilmesi olayın özelliğine göre olanaklı olabilecektir.
Burada suçun fail tarafından ikrarı değil, suç sonunda elde olunanın serbest iradesi ile iadesidir. Fail veya ortağının iade veya tazmini doğrudan mağdura yapacakları gibi mağdura ulaşması muhtemel kişiler aracılığı ile de mağdur veya mağdura ulaşması muhtemel kişilere de yapılması olanaklı olduğu, iadenin kabul edilmemesinin düşünülemeyeceği yasa normu olup yakınanın değişik nedenlerle zararının karşılanmasını istememesi yeterli olmayıp, iadenin, sanığın pişmanlığının etkin bir yansıması olarak ortaya çıkmış olmasını aranmaktadır.
Somut olayımızda;
Sanık ..."ın yakınan ..."in eski eşi olduğu, tanık ... ve yakınan ..."nun sanık ile yakınanın müşterek çocukları oldukları, çocukların yakınan ... ile birlikte kaldığı, sanık ..."ın da çocuklarını aralıklarla ziyarete geldiği, olay günü yakınan ..."ın evinde sanıkla erkek arkadaşı olması nedeni ile tartışmaya başladıkları,
Sanık ..."ın yakınan ..."a “Benden boşandın ama halen benim karımsın, başkasıyla evlenirsen kara toprağa girersin” diyerek tehdit ettiği, yakınanı darp ettiği,
Yakınan Melike"nin duruma müdahalesi üzerine sanığın onu da darp edip “Annenizle görüşürseniz sizi öldürürüm” diyerek tehdit ettiği,
Sanığın daha sonra içerisinde yakınan ..."a ait altınlar ve paraların bulunduğu kasayı açmak için çekiçle kasanın kilit kısmını kırdığı, açamayınca oğlu tanık ..."a kasanın şifresini annesi ..."dan öğrenmesini sağladıktan sonra açtırıp içerisinden yüzük, iki adet saat, altın zincir, çeyrek ve yarım altın, altın hasır bileklik ve 400 USD parayı aldığı, taraflar arasındaki gerginliğin biraz yatışmasını takiben,
Yakınan ..."ın, sanık ..."dan kasadan aldıklarını bırakması istemi ile aldıklarını getirip mutfak masasına bıraktığı,
Bu aşamadan sonra tarafların yeniden tartışmaya başladıkları sanık ..."ın 400 USD, bir adet hasır bilezik ile yakınan ..."ın cüzdanında ve montunun cebinde bulunan paraları alarak evden ayrıldığı, kısa bir süre sonra olay yerine döndüğü ve yakınanın şikayeti üzerine yakalandığı, üst aramasında altın hasır bileklik, 400 USD ve yakınandan aldığı paraların bulunduğu olayda;
Sanığın evin içinde kurduğu güçlü hakimiyete rağmen, yakınan ..."a ait kasadan aldığı altınların bir kısmını bırakmasını söylemesi ile bunları olduğu gibi mutfak masasına bırakıp ardaşık zaman diliminde ise bir kısım malı alıp ayrılan sanık hakkında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinde değişiklik yapıldığından yeniden takdiri lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.