23. Hukuk Dairesi 2015/6527 E. , 2016/4554 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün temyize cevapla sadece duruşma talebinde bulunan davacı vekili ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket vekil... ile temyize cevapla duruşma talebinde bulunan davacı şirket vekili ...gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında 11.06.2010 tarihinde sistem kullanım anlaşmaları imzalandığını, anlaşmanın 10. maddesine dayalı olarak davacıya düzeltmek için süre vermeksizin ve uyarıda bulunmaksızın Temmuz 2011 döneminde her bir trafo merkezi için reaktif sınırların aşıldığı gerekçesiyle ceza faturası düzenlediğini, davacı müvekkilinin bu fatura bedellerini ihtirazı kayıtla ödediğini; sözleşme uyarınca iddia edilen ihlalle ilgili tebliğ yapılarak süre verilmediği ve uyarıda bulunulmadığını, geriye dönük olarak cezai şart faturası düzenlenmesinin elektrik piyasası mevzuatına aykırı olduğunu, cezaya esas ölçümlerin ve faturalandırmanın mevzuata uygun olarak yapılmadığını, ileri sürerek davalı ....129.444,83 TL"lik ceza faturasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile bu fatura nedeniyle ödenen 129.444,83 TL ceza bedelinin davacı şirkete ödeme tarihinden itibaren işleyecek ...avans işlemlerinde uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görev yerinin idari yargı olduğunu, yapılan işlemlerin mevzuata uygun bulunduğunu, sistem kullanım anlaşması"nın 10. maddesinin birinci paragrafına göre yaptırım uygulayabilmek için kural olarak ihtar gerekli görülmüş ise de, maddenin devamında yer alan tabloya göre tüm ihlal hallerinde önceden uyarıda bulunma yükümlülüğünden bahsedilemeyeceğini, faiz başlangıç tarihinin ancak temerrüt tarihi olabileceğini, iş bu davada temerrüt tarihinin dava tarihi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra sözleşmenin ihlal edildiği ihtilafın özel hukuk hükümlerine göre adli yargıda çözülmesi gerektiği, taraflar arasında düzenlenen sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesine göre davalının öncelikle anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi halinde bu ihlali sona erdirmesi için davacıya bildirimde bulunması ve ihlalin giderilmesi için süre vermesi gerekmekte olup, davalı bu bildirimde bulunmadan ve ihlalin giderilmesi için süre vermeden davacıya ceza faturası düzenlediği ve fatura bedelini tahsil ettiği, bu şekilde sözleşmenin 10. maddesine aykırı davrandığı anlaşıldığından, davanın kabulüne, davacının ödediği Temmuz 2011 dönemi sistem kullanım ceza ücreti olan 129.444,83 TL"nin 31.05.2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
../..
S.2.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.