MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, ortaklıktan çıkarıldığı 01.03.2002 tarihine kadar davalıya 4.605,00 TL ödediğini, 02.10.2002 tarihinde karşı tarafa noter aracılığıyla ihbarname göndererek ödemiş olduğu bedellerin kendisine ödenmesini istediğini, ödemenin yapılmaması nedeniyle davalı borçlu aleyhine ... 2010/345 esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine karşı davalının borcu olmasına rağmen, alacağın zaman aşımına uğradığı iddiasıyla takip dosyası kapsamında itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek, davalının zamanaşımı iddiasının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, faiz talebinin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra inkâr tazminatına mahkumiyetine kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermemiş, yargılama aşamasında davacının beş yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra talepte bulunduğunu, kooperatifin tasfiye aşamasında olduğunu ve davacının bir yıllık süre içeresinde başvuru yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 02.03.2011 tarih ve 2010/196 E, 2011/90 K sayılı alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine dair kararının davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 27.01.2011 tarih ve 2011/288 E ve 2011/167 K sayılı ilamı ile davalının cevap süresi geçtikten sonra zamanaşımı savunmasında bulunduğu, süresinde olmayan bu savunmaya davacının hemen karşı çıktığı, mahkemece bu yön üzerinde durularak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ile iddia savunma bilirkişi raporu dosya kapsamına göre davacının davalı kooperatif üyesi iken 1995 yılında üyelikten çıkartıldığı, 2002 yılına kadar toplamda 4.714,65 TL"lik ödemede bulunduğu, davacının ortaklıkta bulunduğu süre içerisinde meydana gelen kooperatif zararından sorumlu olması sebebiyle hissesine düşen 152,40 TL düşüldükten sonra bakiye 4.562,25 TL"lik alacağının var olduğu, bu tutarın davacıya ödendiğine dair davalı tarafından herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile ... sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan ödeme emrine itirazın kısmen iptaline, takibin 4.562,25 TL asıl alacak ve 6.348,80 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak miktarı kooperatif tarafından bilinebilir ve likit olduğundan asıl alacak tutarının %40"ı oranındaki icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiştir.
../..
S.2.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.