11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15095 Karar No: 2018/4285 Karar Tarihi: 05.06.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/15095 Esas 2018/4285 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/15095 E. , 2018/4285 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.06.2015 tarih ve 2013/119-2015/140 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili adına tescilli bağımsız bölümlerin üzerinde müteveffa... ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesi kapsamında müteveffanın doğmuş doğabilecek borçları için 15.000,00 TL limitli üst sınır ipoteği tesis edildiğini, acente... 30/01/2005 tarihinde vefat etmesi ile acentelik sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini ve ölüm tarihi öncesinde hiçbir borcu bulunmadığını ileri sürerek acente...ın ölüm tarihi itibari ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili adına tescilli bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Duruşmada bilirkişi raporunda belirtilen borç tutarının yatırılması için taraflarına süre verilerek nihayetinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müteveffanın borçlarının mirasçılarınca halen ödenmediğini, bu nedenle ipoteğin devamında müvekkilinin meşru menfaatinin bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, borçlu acente..."ın ölüm tarihi olan 30/01/2005 tarihinde davalıya olan borçlarının sözleşme gereği muaccel hale geldiği, ancak borçların halen devam ettiğini, davacı tarafça duruşmada, tespit edilen borç tutarının yatırılması için süre talep edildiği, fakat davacı tarafın hem ipoteğin kaldırılması hem de menfi tespit talebi ile dava açmış olduğu, bu nedenle bu talebinin de kabulünün mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.