Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2779
Karar No: 2016/9227
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2779 Esas 2016/9227 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı banka ile davacı arasında menfi tespit davası açılmıştır. Davacı, çek karnesi aldığını ancak çeklerin karşılıksız kaldığını fakat çekleri ödediğini ve bankaya iade ettiğini söyleyerek, müvekkilinin icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespit edilmesini, ödenen miktarların istirdadına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, bankanın dava konusu çekler için tahakkuk ettirebileceği komisyon bedelini doğru kabul etmiştir. Takibe konu edilen 11 çekin bankaya teslim edildiği, 4 çekin halen iade edilmediği, 4 çek kanuni karşılığı depo talep edilen komisyon bedeli üzerinden takibin devam etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. Kararda, Kanunun Bankalar Kanunu ve Ticari İşletme Hakkında Kanun hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi         2016/2779 E.  ,  2016/9227 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2014
NUMARASI : 2012/716-2014/417
DAVACI : ....
DAVALI : ...

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan çek karnesi aldığını, ticari olarak zorluklarla karşılaştığını, çeklerin karşılıksız kaldığını fakat çekleri ödediğini ve bankaya iade ettiğini, müvekkili aleyhine icra takibine geçildiğini, banka tarafından ödenen herhangi bir bloke tutarının olmadığını, banka tarafından çeklerin sorumluluk limitleri tutarlarının ödenmediğinin görüldüğünü, çeklerin iadesine rağmen takibin kapanmadığını, davalı bankanın alacak kalemlerinde haksız olup, bu alacak miktarları kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine, ödenen miktarların istirdadına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili banka arasında genel hesap ve bankacılık hizmetleri sözleşmesi akdedildiğini, borçlu adına hesap açıldığını, çek defteri tanzim edilip teslim edildiğini, borçlu tarafından keşide edilen çek yapraklarının bir kısmının müvekkili banka şubesine ibraz edildiğini, karşılığının bulunmadığının görüldüğünü, karşılıksız olduğu yazılan çekler için borçlu hesabında komisyon borcu oluştuğunu, sözleşmeye göre masraf ve komisyonların davacı tarafından ödenmesinin gerektiğini, müvekkili bankanın kanuni karşılık riskini talep etmekle haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, banka tarafından davacıya 16 yapraklı çek karnesi verildiği, 15"inin karşılıksız çıktığı, takip tarihi itibariyle her çek yaprağı için banka tarafından hamile ödenecek miktarın 470,00 TL olduğu, 15 karşılıksız çeke göre 7.050,00 TL olduğu, banka tarafından dava konusu çekler için tahakkuk ettirilebilecek BSMV hariç 1.700,00 TL komisyon bedelinin de doğru olduğu, 120,00 TL"lik diğer komisyon adı altında talep edilen miktarın mahiyetinin belirlenemediğinin tespitinin yapıldığı, takibe konu edilen 11 çekin bankaya teslim edildiği, 4 çekin halen iade edilmediği, 4 çek kanuni karşılığı depo talep edilen 1.880,00 ve 1.700,00 TL komisyon bedeli üzerinden takibin devam etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, çek kanuni karşılık bedelinden 5.170,00 TL ve diğer komisyon adı altında talep edilen 120,00 TL"lik kısmından davacının borçlu olmadığının tespitine, takip devam ederken davacı tarafından 1.936,53 TL ödemekle, tahsilde tekerrür olmamak üzere bu ödemenin infazda göz önüne alınmasına, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi