16. Hukuk Dairesi 2016/8745 E. , 2019/8360 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 113 ada 8, 114 ada 1, 10, 126 ada 25, 88 ve 113 parsel sayılı 561.42, 595.91, 881.44, 2.438.16, 3.958,29 ve 6.662,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, 19.10.2011 tarihinde intikal nedeniyle ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Aynı yer çalışma alanında bulunan 114 ada 2 parsel sayılı 2.031,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... adına; 114 ada 3 parsel sayılı 1.865,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... adına; 126 ada 20 parsel sayılı 3.515,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... adına; 126 ada 26 parsel sayılı 2.653,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... ve müşterekleri adına ve 126 ada 80 parsel sayılı 22.459,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise Şaziye ve ... adına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 114 ada 2, 3, 126 ada 26 ve 80 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddine çekişmeli 113 ada 8, 114 ada 1, 10, 126 ada 20, 25, 88 ve 113 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile 1/5 payın davacı ..., kalan payların kayıt malikleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf, çekişmeli taşınmazların müşterek kök muris ...’dan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise, dava konusu taşınmazların tamamının kök muristen intikal etmediğini, babaları...’nin üçüncü kişilerden satın alma yoluyla edindiğini, kök muristen intikal eden taşınmazlarda ise taksim yapıldığını ve davacının payını aldığını savunmuştur. Mahkemece, kabul kararı verilen temyize konu taşınmazların öncesinin muris ...’a ait olduğu ve terekesinin taksim edilmediği, ret kararı verilen temyize konu taşınmazların ise müşterek muristen intikal ettiğinin ispatlanamadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların hangilerinin müşterek muris ...’tan geldiği ve ...’tan intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki mahkemece bu husus yeterince açıklığa kavuşturulmamış, mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların hangilerinin muris ...’tan intikal ettiği, terekeye dahil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların paylaşıma konu olup olmadığı, çekişmeli taşınmazlarda davacı tarafın payının bulunup bulunmadığı, taşınmazları kimin, ne zamandan beri ve ne şekilde kullandığı, ...’ın eşi ...’den intikal eden taşınmaz bulunup bulunmadığı, var ise ...’nin ...’ye satış yapıp yapmadığı, yapmış ise çekişmeli taşınmazlardan hangilerinin satışa konu olduğu, hangi taşınmazların üçüncü kişilerden satın alındığı, satın alınma var ise muris ... adına mı yoksa ... adına mı alındığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ile denetlenmeli; davalı tarafın tutunduğu 27.02.1973 ve 03.04.1980 tarihli senetler yöntemince uygulanarak hangi taşınmazlara ait olduğu kesin bir şekilde belirlenmeli, fen bilirşisinden, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.