Esas No: 2007/954
Karar No: 2007/2148
Karar Tarihi: 12.06.2007
Aktif Husumet - Dava Şartı - Davanın Açılmamış Sayılması - Hak Düşürücü Süre - Kadastro Çalışmasının Kesinleşmesi - Kesin Süre - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2007/954 Esas 2007/2148 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2007/954 E., 2007/2148 K.
7. Hukuk Dairesi 2007/954 E., 2007/2148 K.
- AKTİF HUSUMET
- DAVA ŞARTI
- DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
- KADASTRO ÇALIŞMASININ KESİNLEŞMESİ
- KESİN SÜRE
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 640 ]
- 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 581 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 409 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 29 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca du-ruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, tetkik hakiminin raporu okundu, dosyadaki belgeler incelendi, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
1- İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava, niteliği ve içeriği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmüne dayalı kesinleşen kadastroya karşı açılan dava niteliğindedir.
Kural olarak kesinleşen kadastroya karşı açılan davaların 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmü uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur. Aksi halde, kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmünde sözü edilen hak düşürücü süre, niteliği itibariyle kamu düzenine ilişkin yargılamanın her aşamasında istek olmasa bile mahkemece resen gözetilmesi zorunludur.
Somut olayda, dava ve temyize konu tüm taşınmazların kadastro tespitlerinin 29.12.1995 tarihinde kesinleştiği dava dosyasına yansıyan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre, dava ve temyize konu taşınmazlara yönelik olarak ayrı ayrı açılan ve usulün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca yasada öngörülen fiili ve hukuki irtibatın varlığı nedeniyle birleştirilen dava lardan 197 ve 198 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak Beytullah mirasçısı davacı Doğan tarafından açıldığı belirlenen davanın 23.12.2005 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmünde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açıldığı 2005/330 esas sayılı dava dosyası kapsamı ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir.
Sözü edilen Beytullah mirasçısı davacı Doğan ve Beytullah mirasçıları oldukları belirlenen davacı Fatma, Sermin, Firdevs ve Sevil tarafından açılan davaların ise 20.12.2006 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, sözü edilen davaların 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmünde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının kabulü gerekir.
Öte yandan, Beytullah mirasçısı davacı Doğan ve diğer davacıların miras bırakanı Beytullah"ın daha önce Asliye Mahkemesine açtığı davanın 16.06.2005 günlü 1997/279-1995/210 E.K. sayılı hükmün kapsam ve içeriğine göre usulün 409/5. maddesi hükmü uyarınca yasada belirtilen 3 aylık sürenin geçmesi nedeniyle "AÇILMAMIŞ SAYILMASINA" karar verildiği, sözü edilen davanın bu niteliği ile derdest olmadığı da anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle Beytullah mirasçısı davacı Doğan ve diğer davacıların açtıkları davaların 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmü gereğince hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilerek reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, dava ve temyize konu taşınmazlardan 197 ve 198 parsel sayılı taşınmazlar dışında kalan dava ve temyize konu taşınmazlara yönelik olarak açılan davaların reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Beytullah mirasçısı davacı Doğan ve diğer davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerindeki hükmün ONANMASINA, ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2- Mahkemece Beytullah mirasçısı davacı Doğan"ın kesinleşen kadastroya karşı açtığı davanın yasal 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kabul edilerek adı geçenin açtığı davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre, bir davada önce görev, daha sonra husumet olgusunun irdelenip incelenmesi zorunludur. Bu olgu, yargılamada gerekli çabukluğun ve dava ekonomisine uymanın da temel koşuludur. Öte yandan, husumetle görevin çakışması halinde, öncelikle görev yönünün incelenmesi gerekir.
İddia ve savunma, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere ve dosya içeriğine göre, davacı Beytullah"ın mirasçısı Doğan"ın dava ve temyize konu taşınmazlardan 197 ve 198 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak iskan yoluyla oluşan tapu kaydına miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açtığı anlaşılmaktadır. Adı geçen davacının miras bırakanları Fatma ve Ahmet ve Beytullah"ın ölüm günlerine göre terekelerinin iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, davanın genel mahkemede açıldığı, kadastro mahkemesinde açılmadığı dikkate alındığında, somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 29. maddesi hükmünün uygulama olanağının bulunmadığı eski Medeni Kanun"un 581, yeni TMK"nın 640. maddesi hükmü uyarınca Beytullah mirasçısı davacı Doğan"ın terekeye temsilci atanmasını ya da diğer dava dışı mirasçıları davaya muvafakatlarının bir başka deyişle olurlarını sağlaması gerekir. Saptanan bu olgu dava koşuludur.
Mahkemece bu olgular dikkate alınarak Beytullah mirasçısı Doğan"a 21.11.2006 günlü oturumda 20 günlük kesin önel verilmiştir. Sözü edilen kesin önelin süresi davacı Doğan"ın yapacağı işlem dikkate alındığında, sözü edilen kesin sürenin makul olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, kesin önel süre içerisinde orada belirtilen işlemlerin adı geçen davacı tarafından yerine getirilmemesi halinde, sonuçları da duraksamasız davacı Beytullah mirasçılarından Doğan vekiline tevhim edilmiştir.
21.11.2006 günlü oturumda hazır olduğu belirlenen gerçekten davacı taraf görevli mahkemede terekeye temsilci atanması için dava açtığını dava dilekçesinin onaylı örneğini mahkemeye ibraz ederek belgelemesi ya da dava dışı mirasçıların olurlarını almak için dava dışı mirasçıları bizzat duruşmada hazır bulundurması ya da adı geçenlerin tebliğe elverişli adreslerini ve gerekli tebliğ giderlerini mahkeme veznesine yöntemine uygun biçimde depo ettirmesi, bu olguları da belgelemesi olanaklıdır.
Beytullah mirasçısı davacı Doğan vekili 20.11.2006 günlü oturum ara kararının gereklerini kendisine verilen yirmi günlük kesin önel içerisinde geçerli bir özür bildirmeksizin yerine getirmemiştir.
Sözü edilen hukuksal olgu az yukarıda vurgulandığı gibi dava koşuludur. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak Beytullah mirasçısı davacı Doğan"ın davasının "AKTİF HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİNE"" karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Beytullah mirasçısı davacı Doğan"ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile dava ve temyize konu 197 ve 198 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili hükmün (ONANMASINA), ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 12.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.