11. Ceza Dairesi 2016/6526 E. , 2018/3709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ... hakkında, 2010,2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından açıla kamu davasında; sanığın memleketlisi olan ..."ın kredi çekmek için yardımcı olacağı vaadiyle kendisini kandırdığını, kredi sağlamak amacıyla ..."te banka müdürü olarak tanıtan ... ile tanıştırdığını, kendisine bir takım evraklar imzalattıktan sonra kimliğini de almak suretiyle bu iki şahsın ortadan kaybolduklarını, açılan davalar ile adına şirket kurulduğunu ve sahte fatura düzenlendiğini öğrendiğini, kendisinin hiç bir şekilde sahte fatura düzenlemediğini, faturanın nasıl şekilde düzenlendiğini dahi bilmediğini savunması karşısında, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2010 ve 2011 ve 2012 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2-Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a-Sanığın savunmasında bildirdiği... ve ... isimli şahıslar araştırılarak,CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ; faturalardaki yazı ve imzalar ile vergi dairesine sanık adına ibraz edilen diğer belgelerdeki imza ve yazıların sanık ya da adı geçen tanıklara ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
b-Faturaların basıldığı matbaa araştırılarak faturaların kim tarafından teslim alındığının tespit edilmesi,
c-Suça konu faturaları kullandığı belirtilen şirket yetkilileri haklarında bu faturalardan dolayı kamu davaları açılıp açılmadığı sorulup varsa getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin bu dosyaya aktarılması; gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler tanık olarak dinlenerek, sözü edilen faturaları kimden ve hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıklarının ve bunlarla ilgili belgeler olup olmadığının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
d-Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden;
aa-Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler araştırılarak getirtilip dosya arasına konulması,
bb-Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.