13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/485 Karar No: 2016/2705 Karar Tarihi: 02.02.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/485 Esas 2016/2705 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/485 E. , 2016/2705 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Van İli Merkez İlçesi Çavuşbaşı Mahallesi Vali Mithatbey Caddesi Hacı Baba Apartmanı 3. Kat 8 numaralı dairenin maliki olduğunu, söz konusu dairenin Van ilinde meydana gelen 23.10.2011 ve 09.11.2011 tarihli depremler sonucunda hasar gördüğünü, söz konusu daire üzerine ipotek koydurarak davalı bankadan kredi kullandığını, bu kredi nedeniyle davalı tarafından 29.04.2009-29.04.2010 arası sigorta poliçesi düzenlendiğini, bu süre bittikten sonra sigortanın 1 yıl süre ile yenilendiğini, krediler tamamlandığından kredi devam ettiği sürece zorunlu olan DASK sigortası yenilenmediğinden zararını DASK sigortası kapsamında tazmin edemediğini ileri sürerek şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Somut uyuşmazlık, tüketici davacı tarafından davalı bankadan çekilen konut kredisi sırasında yapılan DASK sigorta poliçesinin yenilenmemesinden doğan zararın tazmini isteminden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin dava tarihi olan 09.10.2013 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece yargı çevresinde ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmadığı da gözetilerek ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.