14. Hukuk Dairesi 2018/2315 E. , 2018/3988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Davacı vekili davalı aleyhine 05.02.2016 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 28.12.2016 günlü hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 27.02.2018 günü için yapılan tebligat üzerine davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya Başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava önalım hakkından kaynaklanan ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının paydaş olduğu ... İli, ...İlçesi,...köyü mahallesi, 19495 ada, 2 parsel nolu taşınmazdan davalının dava dışı Hazineden 22/12/2015 tarihinde satın almış olduğu hisse ile ilgili davacıya herhangi bir ihtar yapılmadığı hususu gözönüne alınarak davacının ön alım hakkının kabulü ile satış bedeli ve masrafların depo edilmesi karşılığı davalı adına kayıtlı payın ... kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacının 4562 sayılı Kanun gereğince organize sanayi bölgesi olarak sınırları tasdik edilmiş belirli alanlarda kanun ve yönetmeliğin kendine verdiği hak ve yetkileri kullanabileceğini, davaya konu taşınmazın organize sanayi bölgesi sınırlarından çıkarıldığını, bu nedenle davacının dava açma hususunda aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın husumet yönünden reddine, husumete yönelik itirazın kabul edilmemesi halinde ... Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü"ne söz konusu hisse ile ilgili davalı ile birlikte davacının da başvuruda bulunduğu ancak davacının satış talebinin kabul edilmemesi sonucu davalıya satış yapıldığını, davacının davalıya yapılan satışın iptali amacıyla ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/623 Esas sayılı dosyasında açtığı davada idari yargı mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği bilahare ... 9. İdare Mahkemesi"nin 2008/1699 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda 17/12/2012 tarihinde davacının talebinin reddine karar verildiğini, belirterek davacının satışı öğrendiği tarih olan 09/11/2007 tarihinden itibaren Türk Medeni Kanunun 733. maddesinde öngörülen sürelerde davanın açılmamış olması nedeniyle davanın öncelikle süre yönünden olmadığı takdirde davacının kötüniyetle hareket ettiği hususu gözönüne alınarak esas yönden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya konu taşınmazdaki dava dışı Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait hissenin davalıya satış işleminin aynı zamanda idari işlem niteliğinde olduğu ve idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın red ile sonuçlandığı, davacının hissedar olmasından kaynaklı şufa hakkına istinaden açılan işbu davanın özel hukuk hükümleri gereğince yeniden incelenerek idare mahkemesinde yerinde olduğu kabul edilen satış işleminin yerinde olmadığının kabulüne karar verilemeyeceği, davaya konu taşınmazın 4562 sayılı Kanun kapsamında olmaması nedeniyle davacının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, istinaf kanun yolu başvurmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince yargılama sırasında getirtilen ... kayıtlarına göre önalım hakkına konu edilen payın bulunduğu 19495 ada 2 No’lu parselde imar uygulaması çalışması sonucu davacı ve davalılar adına müstakil parseller oluştuğu, davacının müstakil payının 64683 ada 4 nolu parsele gittiği, imar gören parseller içerisinde paylı mülkiyete tabi parseller kalmadığı, davacının davalı adına tescil edilen taşınmazlarda payı bulunmadığı, yeni oluşan taşınmazlarda tarafların paydaşlık durumu kalmadığından, taraflar arasındaki paylı mülkiyet ilişkisi de sona erdiğinden önalım hakkından söz edilemeyeceği, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekir; gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf kanun yolu isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazda Hazineye ait hissenin davalıya satıldığı, süresi içerisinde davacının önalım hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Ancak, dosyada bilgi ve belgeler incelendiğinden davacının idare tarafından yapılan satışın iptalini istediği taşınmaz ve çevresi ile ilgili olarak 4706 sayılı Kanun kapsamında dava konusu hisse için istekli konumda olan aralarında davacının da bulunduğu tüzel kişilerle ilgili taşınmazın kullanım amacı, gerekse taşınmazın plan kararı gereğince değerlendirme yapılmasına esas olmak üzere Milli Emlak Başkontrolünde gerçekleştirilen inceleme sonucunda talep sahibi kooperatifler açsından kooperatiflerin kuruluş ana sözleşmelerinin amaç ve faaliyet konularının küçük sanayi sitesi kurmaya yönelik amaç ve faaliyeti kapsayıp kapsamadığının, kuruluş sözleşmesine göre tespiti, faaliyet alanlarının kapsamı ve bu bağlamda üye ve ortaklık yapılarının araştırılması, üyelerin bir fiil hangi faaliyet alanlarıyla iştigal ettiğinin belgelendirmeleri açılarından irdeleme yapıldığı, inceleme taşınmazın öngörülen kullanım alanı dışında tasarrufunun ve satış öncesinde tespiti ile önlenmesinin amaçlandığı alınan raporda istekli kooperatiflerle ilgili yapılan araştırma sonucu elde edilen bilgi ve belgelerden yola çıkılarak istemlerin uygun olup olmadığının değerlendirildiği, buna karşılık dava konusu satışın S.S. ...Oto Tam.Yed Par Sat Küçük San Sitesi Yapı Kooperatifine yapıldığı anlaşılmış, davacı tarafından yapılan satışın iptali için idare mahkemesine başvurulduğu idare mahkemesi tarafından davacının talebinin reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın davacı...Organize Sanayi Bölgesinin sınırlarına dahil edilmesinin uygun olmadığı dava dışı satıcı ... tarafından tarafından değerlendirilmiş, bu aşamada ... Bakanlığı tarafından dava konusu taşınmazın davacıya devredilmesinin mümkün olmadığı davacı kuruluşa bildirilmiştir.
Hazineye ait taşınmazların küçük sanayii sitesi yapılmak üzere bu amaçla kurulmuş kooperatiflere satışına dair esaslar 4706 sayılı Kanunla belirlenmiştir.
Bu itibarla; ... tarafından dava konusu taşınmazın ticari siciline oto tamiri ve yedek parça satışı ile iştigal edeceği tescil edilen davalı Küçük San. Kooperatifine satışı uygun görülmüştür.
... tarafından dava konusu taşınmazın otomotiv sektörüne yönelik küçük sanayi faaliyetlerinin gerçekleştirileceği, küçük sanayi kurulmak suretiyle kentin ve bölgenin bu fonksiyonlarının ihtiyaçlarının karşılanması amacına hizmet için ayrıldığı ve satışın bu amacı gerçekleştirebileceği tespit edilen davalıya yapıldığı, bu idari işlemin iptalinin davacı tarafından istenildiği, ancak İdare Mahkemesince davacının talebinin reddine karar verildiği tespit edilmiştir. Davacının önalım hakkını taşınmazın tahsis amacını değiştirecek ve idare mahkemesince verilen kararı hükümsüz hale getirecek şekilde kullanması doğru değildir. Davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından önalım hakkına konu edilen payın bulunduğu 19495 ada 2 No’lu parselde imar uygulaması çalışması sonucu davacı ve davalılar adına müstakil parseller oluştuğu, davacının müstakil payının 64683 ada 4 nolu parsele gittiği, imar gören parseller içerisinde paylı mülkiyete tabi parseller kalmadığı, davacının davalı adına tescil edilen taşınmazlarda payı bulunmadığı, yeni oluşan taşınmazlarda tarafların paydaşlık durumu kalmadığından taraflar arasındaki paylı mülkiyet ilişkisi de sona erdiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun usul ve esastan reddine karar verilmesi doğru olmadığından hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HMK 370/2 maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek bu gerekçeyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.