13. Hukuk Dairesi 2015/484 E. , 2016/2704 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, oğlu olan davalının kendisinden 330 gr altını ödünç olarak aldığını, bir yıl sonra geri ödeyeceğini taahhüt etmesine rağmen sözünde durmadığını, ödünç verilen altınların geri verilmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, borç ilişkisini kabul etmeyerek, altın alacağı için ilamsız takip yapılamayacağını belirterek davanın usulden reddini dilemiştir.
Mahkemece, altın alacakları için ilamsız icra takibine başvurulamayacağı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.04.2012 Tarih 2012/5179 Esas 2012/8910 Karar sayılı ilamı ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı yan tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının borç olarak davalıya verdiğini iddia ettiği altın alacağına dayalı borcun tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davalı davacıya borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Dava sırasında ... vefat etmiş, mirasçılarının davaya dahili sağlanmıştır.
HMK’nın 203. maddesinde senette ispat zorunluluğunun istisnası sayılmıştır. Buna göre altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemlerde tanık dinlenebilir. Müteveffa davacının ve davalının baba-oğul olduğu göz önüne alınarak, Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bildirmiş oldukları tanıklar dinlenmiş, bununla birlikte, tanıklardan ... ile davalı arasında husumet bulunduğu, diğer tanık Mahmut’un ise beyanlarının tamamen çelişkili olduğu, davacının iddiasını tanık beyanlarıyla ispat edemediği, yemin deliline de başvurmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Mahkemece beyanlarına başvurulan tanıklardan ...’ın; kuyumcu olduğuna, davalı ...’in davacı ...’ın ve dava dışı ...’un kuyumculuk yaptığı dükkana gelerek, davacı ...’ın kendisine 330 gram civarında bir altını bozdurması amacıyla verdiğine, kendisinin de bu altınları bozdurduktan sonra parayı teslim ettiğine; yine tanık ...’un ise davacı ve davalı ile birlikte kuyumcu ... giderek 330 gram altını bozdurduklarına, paranın ödünç olarak davalıya davacı tarafından verildiğine ilişkin beyanlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğu, böylelikle davacının iddiasının birbirini teyit eden tanık beyanlarıyla ispatlandığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.