
Esas No: 2014/4126
Karar No: 2015/5340
Karar Tarihi: 30.04.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/4126 Esas 2015/5340 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/01/2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabülune dair verilen 25/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/04/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava: Davalı ... tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine, davacı borçlunun İİK 22. madde uyarınca açtığı menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve asıl alacağın %20"si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İİK"nun 72/5 maddesinde “... Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararlarında alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın da % 20"sinden aşağı olamaz” denilmektedir.
Bu durumda kötüniyet tazminatına hükmedilebilmek için;
a) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında davacı borçlunun tazminat talebinden bulunması,
b) Borçluya karşı icra takibi yapılmış olması,
c) İcra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması şarttır.
Menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için, davalı alacaklının yaptığı icra takibinin haksız bulunması yeterli olmayıp, icra takibinin “kötüniyetle yapılmış olduğunun” da anlaşılması (ispat edilmesi) gerekir.
Eldeki davada davacı borçlu babasının tarımsal aboneliğini vekil sıfatıyla imzalamış olup takip aşamasında imzaya bir itiraz ileri sürmemiştir. Borç da ödenmediğine göre, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre takibin kötüniyetle yapıldığı iddiasının kanıtlanmadığı açıktır. Bu nedenle davacı borçlunun koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bu yönden bozulması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 30/04/2015