1. Hukuk Dairesi 2015/14871 E. , 2018/12495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanına ait 103 ada 860 ve 857 parsel sayılı taşınmazların ......... çalışması sonucu hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini, diğer mirasçılarla birlikte açtıkları tapu iptali ve tescil davasında taşınmazların ½’şer payının iptaliyle adına tesciline karar verildiğini, henüz kararın kesinleşmediğini ancak taşınmazların ...... yapımı için kamulaştırmaya konu olduklarını ve kamulaştırmayla ilgili olarak açılan davaların devam ettiğini ileri sürerek taşınmaz bedellerinin faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının bir hakkı bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere; karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesinin 1. fıkrasına göre “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla(yedinci maddenin ikinci fıkrası,dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla)tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Dava, 2.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış yargılama sırasında harç tamamlanmamıştır. O halde, davası kabul edilen davacı yararına yukarıda belirtilen düzenleme gözetilerek harçlandırılan 2.000,00 TL değer üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edeninin sıfatına bakılmaksızın resen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Davada, kamulaştırma bedeli olarak toplam 61.562,96 TL alacağın hüküm altına alındığı gözetildiğinde, bu değer üzerinden 4.205,36 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden 136,62 TL harcın tahsiline karar verilmiş olması da doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; “Alınması gereken 4.205,36-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.171,16-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün 3. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; "Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"" cümlesinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.