10. Hukuk Dairesi 2016/17017 E. , 2019/3779 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
KARAR
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Yasanın 26. maddesinde "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (...)1 Kurumca işverene ödettirilir. (Ek cümle:29/7/2003-4958/28 md.) İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş kazası veya meslek hastalığı, 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir......" hükmü düzenlenmiştir.
İnceleme konusu davada; 29.07.2007 tarihinde geçirdiği iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen peşin sermaye değerli gelir,geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderinin tahsilinin talep edildiği, tazminat dosyasında alınan 06.04.2010 tarihli kusur raporunda asıl işveren Maçka Taş İnşaat Mad. Nak. ve Tic. Ltd. Şti. %50, alt işveren ... Taah. Turizm Nak. Dan. Komür ve Taşocağı İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti. %20, sigortalı %30 oranında kusurlu bulunduğu, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/87 Esas, 2009/134Karar sayılı kararı ile şantiye şefi .. , şirket yetkilileri ..., ... ve ...’ın adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, söz konusu karar Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2012/13768 Esas, 2013/10476 Karar sayılı,18.04.2013 tarihli ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hâkimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hâkiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkûmiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Şu halde, hukuk hakimi ceza mahkemesinin saptadığı maddi olaylarla bağlıdır.
Ceza davasında şantiye şefinin ve şirket yetkililerinin kaza olayının meydana gelmesinden sorumlu olduğu tespit edilerek mahkumiyetleri yönünde karar verilmiş olduğundan ve bu nedenle işbu dosyada da aynı kişilere bir miktar kusur verilmesi gerektiğinden konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden kusur raporu alınmalı, raporda işverenlerin, 3. kişilerin ve sigortalının kusur durumları irdelenerek kusur oran ve aidiyetleri belirlenmeli ve sonucuna göre değerlendirme yapılarak hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; Hükme esas alınan raporda davalı şirket yetkililerine kusur verilmediği halde Kurum zararından sorumlu tutulmaları, vefat eden ...’ın isminin karar başlığında yer alması ve karar başlığında ... Taah. Turizm Nak. Dan. Komür ve Taşocağı İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti.’nin ünvanının eksik yazılması yerinde değildir.
Mahkemece bu hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekili ve davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 24.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.