13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/204 Karar No: 2016/2699 Karar Tarihi: 02.02.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/204 Esas 2016/2699 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/204 E. , 2016/2699 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı hakkında Şanlıurfa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2012/542 sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinin, senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı gerekçesi ile iptal edildiğini, bunun üzerine işbu davanın konusunu teşkil eden Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/3682 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, imzanın davalıya ait olduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile davalı aleyhine başlattığı takibe itirazın haksız olduğunu ve senetteki imzanın davalıya ait olduğunu ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı keşide tarihinden itibaren yasal sürenin geçmesi nedeniyle senedin zamanaşımına uğradığını, imzanın kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece takip konusu senedin 13.01.2008 tanzim tarihli olup tanzim tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı, yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup başka delillerle desteklenmesi gerekmesine rağmen davacının başka delile dayanmaması gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; dava konusu senet tanzim yeri olmadığından bono niteliğini haiz olmayıp adi senet niteliğindedir ve bu nedenle 10 yıllık zamanaşımına tâbidir. Kayıtsız şartsız borç ikrarı mahiyetinde olan senet altındaki imza her ne kadar davalı tarafından inkar edilmiş ise de; Mahkemece alınan 10.12.2013 tarihli uzmanlık raporuna göre davaya konu senet altındaki imzanın ... eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür. Senede karşı, mahkemenin ispat yükünün davacıda olduğuna dair kabulü doğru değildir, ispat yükü davalıdadır. O halde mahkemece iddia ve savunmaya ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.