17. Ceza Dairesi 2019/10180 E. , 2019/13165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
UYAP sisteminde yapılan kontrolde suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz dilekçesinin havale tarihinin 22/06/2015 olduğunun anlaşılması karşısında temyiz talebinin süresinde olması sebebiyle tebliğnemedeki temyiz talebinin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydındaki ilamın TCK’un 141/1. maddesi uyarınca mahkumiyete ilişkin olduğu, hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalması nedeni ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel koşullardan biri olan mağdurun maddi bir zararının olmadığı, suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel koşulunun da hükmolunan cezaların ertelenmesi gerekçesinde gerçekleştiğinin açıklanmış olması karşısında, Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olması nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında uzlaşma işlemlerinin yerine getirilip getirilmediği araştırılarak sonucuna göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ihtimalinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Suç konusu yerin İl Özel İdaresine ait boş haldeki depo olduğunun, suç tarihinde konut veya iş yeri olarak kullanılmadığı hususunda duraksama bulunmadığının anlaşılması karşısında; atılı iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun beraati gerekirken yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyet kararı verilmesi,
3-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan ve mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine hükmolunması,
4-Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"nin 40/3-4. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgari Standart Kuralları"nın 16. maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 34/3. maddesi, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 17. maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sosyal çalışma görevlilerinin suça sürüklenen çocukların özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyecekleri sosyal inceleme raporu giderlerinin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuklara yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
5-İştirak halinde suç işledikleri kabul olunan sanık ve suça sürüklenen çocuklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması;
Kabule göre de;
6-Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2014 tarihli iddianamesinde talep edilmemesine rağmen suça sürüklenen çocuğun ek savunması alınmaksızın TCK’nun 116/4. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.