21. Hukuk Dairesi 2016/16063 E. , 2017/5997 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, ... vekili Av.... ile davalı, ... Ltd. Şti. Vekili Av.... aralarındaki tazminat davası hakkında ... 2. İş Mahkemesince verilen 19/12/2014 gün ve 2014/402 Esas, 2014/531 Karar sayılı kararın Bozulmasına ilişkin Dairemizin 12/05/2016 gün ve 2015/8224 Esas, 2016/8427 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
İstem, maddi yanılgının düzeltilmesine ilişkindir.
İş Mahkemeleri Kanununun 8/3. maddesi gereğince İş Mahkemelerinden verilen kararlara ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalıdır. Ancak Yargıtay onama ya da bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunduğu hallerde, dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayalı olarak verilmiş onama ya da bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak, evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Maddi yanılgı kavramından amaç; hukuksal değerlendirme ve denetim dışında, tamamen maddi olgulara yönelik, ilk bakışta yanılgı olduğu açık ve belirgin olup, her nasılsa, inceleme sırasında gözden kaçmış ve bu tür bir yanlışlığın sürdürülmesinin kamu düzeni ve vicdanı yönünden savunulmasının mümkün bulunmadığı, yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkileyen ve çoğu kez tersine çeviren ve düzeltilmesinin zorunlu olduğu açık yanılgılardır.
Uygulamada zaman zaman görüldüğü gibi, Yargıtay denetimi sırasında, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda ve bunlara benzer durumlarda; yanlış algılanma sonucu, açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması mümkündür. Bu tür açık hatalarda ısrar edilmesi ve maddi gerçeğin göz ardı yapılması, yargıya duyulan güven ve saygınlığı sarsacağı gibi, adalete olan inancı ortadan kaldırır ve yok eder.
Bu nedenledir ki, Yargıtay bugüne değin maddi yanılgının belirlendiği durumlarda soruna müdahale etmiş baştan yapılmış açık maddi yanlışlığın düzeltmesini kabul etmiştir. Kaldı ki kimi açık maddi yanılgıya dayalı ve yanlışlığı son derece belirgin haksız ve adaletsiz sonuçların giderilmesi kamu düzeni açısından zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/10-895E ve 2002/838K, 2003/21-425E ve 2003/441K sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosya kapsamından, davacı vekilinin 31.03.2014 tarihli bozma ilamından önce 11.06.2013 tarihinde harcını yatırmak suretiyle davayı ıslah etmesine rağmen Dairemizin 12/05/2016 Gün 2015/8224 Esas ve 2016/8427 Karar sayılı kararıyla bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozma ilamının maddi hataya dayalı olarak verildiği açık olmakla kaldırılmasına ve taraf vekillerinin temyiz isteminin incelenmesine karar verilmek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin isteminin kabulü ile Dairemizin maddi hataya dayalı 12/05/2016 Gün 2015/8224 Esas ve 2016/8427 Karar sayılı BOZMA kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının taraflara yükletilmesine, 13/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.