Kadastro Tutanaklarının Kesinleşmesi Ve Hak Düşürücü Süre - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2007/1750 Esas 2007/1678 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi 2007/1750 E., 2007/1678 K.

7. Hukuk Dairesi 2007/1750 E., 2007/1678 K.

• KADASTRO TUTANAKLARININ KESİNLEŞMESİ VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

• 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 931 ]
• 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1023 ]
• 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:

İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre davacı tarafın taşınmazın aynına zeminine yönelik davası niteliği ve içeriği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/son maddesi hükmüne dayalı kesinleşen kadastroya karşı açılan dava niteliğindedir.

Dava dilekçesi içeriğine göre davacı tarafın terditli dava açtığı ve davacının davada tutunduğu hukuki sebeplerde yığılma olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın temyizi taşınmazın aynına açık anlatımla zemine yöneliktir.

Dava ve temyize konu 568 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitine dayanak yapılan tarafların tutunduğu tapu kaydının kapsamında kaldığı, kadastro mahkemesince oluşturulan ve 23.10.1986 tarihinde kesinleşen ilama dayanılarak tapuda sicil oluşturulduğu aynı gün davalı tarafın taşınmazı kayden çapa dayalı olarak satın aldığı bir başka deyişle temellük ettiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda uyuşmazlık davalı tarafın eski M.K.nun 931. yeni M.K.nun 1023. maddesi hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı yönünde toplanmıştır. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre asıl olan iyi niyettir. Kötü niyetin varlığını kanıtlamak somut olayda davacı tarafa aittir. Davacı taraf dava konusu taşınmazı kayden çapa dayalı olarak satın alan davalı tarafın kötü niyetli olduğunu kanıtlayamamıştır. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 14.5.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.