Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17671 Esas 2018/3695 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17671
Karar No: 2018/3695
Karar Tarihi: 18.04.2018

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17671 Esas 2018/3695 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/17671 E.  ,  2018/3695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.06.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşdiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    2-Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Sanığa yüklenen kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen asli dava zamanaşımı süresi 10 yıl olduğundan tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.