16. Ceza Dairesi 2020/5859 E. , 2021/2920 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğin ve ülke bütünlüğünü bozma, Resmi belgede sahtecilik
Hüküm : 1- TCK"nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddeleri, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri ile CMK’nın 283/1 ve 307/4 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararı
2- TCK’nın 204/1, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddeleri ile TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen
mahkumiyet kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
Aralarındaki irtibat (5271 sayılı CMK. madde 8) nedeniyle birlikte görülen her suça ilişkin hükümlerin bağımsızlığını koruduğunda kuşku bulunmamasına, İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlerin kanun yolunun, kural olarak temyiz değil istinaf olarak belirlenmesine (5271 sayılı CMK. madde 272/1), Yargıtaydan verilen bozma kararına uyulması hâlinde ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı sadece temyiz yoluna başvurulabileceğine ilişkin hükmün (“20/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 9. maddesiyle getirilen 5271 sayılı CMK"nın 307/3. fıkrası) birlikte görülseler dahi temyiz incelemesinden geçmeyen sanık ve/veya
suçlara ilişkin davalara tesirinin bulunmamasına nazaran, kararı hem maddi hem de hukuki yönden denetlemekle görevli bölge adliye mahkemesine etkin başvuru hakkının temini bakımından, İlk Derece Mahkemesince verilen her hükmün öncelikle bölge adliye mahkemesince denetlenmesi gerektiği gözetilerek;
Kanun yoluna başvurulan resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün de öncelikle CMK"nın 272/1 maddesi kapsamında bölge adliye mahkemesince değerlendirilip bir karar verilmesi akabinde istemde bulunulması halinde temyiz isteminin değerlendirilmesi gerektiğinden dosyanın iadesi için mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Devletin birliğin ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre, sanığın mahkemede anadilde savunma yapma isteminin reddedilmeyerek tercüman atanması neticesinde alınan savunması sonucunda tercüman ücretinin sanığa yükletilmesinin, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6411 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 202. maddesine eklenen dördüncü fıkradaki yasal düzenlemeye uygun olduğu tespit edilerek yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan REDDİNE, ancak;
a- Sanığın sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkının belirlenmesi esnasında uygulama maddesi olarak CMK"nın 307/5. maddesi yerine 307/4. maddesinin gösterilmesi,
b- Karar başlığında karar tarihinin 13.07.2020 yerine hatalı olarak 21.02.2018 ve suç adının Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Resmi belgede sahtecilik yerine hatalı olarak Silahlı terör örgütüne üye olma, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma yazılması,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunan hükmün 1. fıkrasının 6. bendinden “307/4” ibaresinin çıkarılarak yerine “307/5” ibaresinin eklenmesi ve karar başlığında karar tarihinin 13.07.2020, suç adının Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Resmi belgede sahtecilik olarak değiştirilmesi suretiyle
diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.