1. Hukuk Dairesi 2020/2188 E. , 2021/2685 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan ...’un maliki olduğu dava konusu 639, 775 ve 1445 parsel sayılı taşınmazları, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 2008 yılında davalı oğluna satış yolu ile temlik ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras paylarının adlarına tescilini, olmazsa tenkisini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğunu, geçerli bir satış işlemiyle taşınmazları edindiğini, rayiç bedel üzerinden satışın yapıldığını; aşamalarda, işlemden davacıların da haberdar olduklarını, satış bedelini mirasbırakana nakten ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup; mahkemece, davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında iptal tescile karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle dava konusu taşınmazların temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yönlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Ancak bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü olduğu gibi; HMK 26/1. maddesine göre, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Somut olaya gelince; pay oranında açılan eldeki davada davacıların miras payları oranında iptal tescile, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, davalı adına da tescil hükmü kurularak, davalı yönünden tescil sebebinin değiştirilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan; harç, kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Bilindiği üzere; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, çekişmeli taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras paylarına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; çekişme konusu 639, 775 ve 1445 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibariyle toplam değeri 76.063,00 TL olarak keşfen saptanmıştır. Mirasbırakana ait mirasçılık belgesine göre, davacıların toplam 28/40 miras payına isabet eden değer 53.244,00 TL olup, bu değer üzerinden alınması gereken 3.637,09 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 24,30 TL harç ile 1.282,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.330,79 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına şeklinde karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamının değeri esas alınmak suretiyle fazla harca hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, değinilen hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Hükmün 10. bendinde yazılı “ 12 payının davalı .... TC kimlik numaralı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinde yer alan “...adına tapuya kayıt ve tesciline...” ifadesinin çıkartılarak yerine “...üzerinde bırakılmasına...” ifadesinin yazılmasına,
Hükmün 11. bendinde yazılı “ Dava konusu taşınmazın belirlenen değerine göre alınması gerekli 5.195,00 TL. nisbi harçtan peşin alınan 1.306,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.502,00TL. harcın davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,” ifadesinin hüküm kısmından çıkartılarak yerine “ Alınması gereken 3.637,09 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 24,30 TL harç ile 1.282,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.330,79 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,” ifadesinin yazılmasına, davalının temyiz itirazının değinilen yönlerden kabulü ile 6100 Sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.